
OSMAN KIRAÇ
Babam; çocukluk arkadaşı olan Osman Kıraç'la, ilkokulu ve ortaokulu aynı sıralarda okudu. Öğretmen okulunu (1) ve Sivas'ta askerliklerini de beraber yaptıktan sonra uzun yıllar İbrahim Hakkı İlkokulu'nda öğretmenlik yaptılar. Osman Kıraç, öğrencilerinin yaptığı resimleri, tahtanın üst ve sol tarafına raptiyeyle sabitlerdi.
Osman Kıraç'ın, Nef'i İlkokulu civarında olan evine annemle bir öğleden sonra misafirliğe gittiğimizi hayalen hatırlıyorum. Girişte bulunan büyükçe sofa, tavandaki pencereden aydınlanıyordu.
Osman Kıraç emekli olunca İzmir'e yerleşti. 80'li yıllarda belediyenin karşısındaki Şeref Takgil'in kahvehanesinde gördüm. Hem ziyarete hem de mantar toplamaya geldiğini söyledi (2).
Orta 3. sınıfta el-işi dersimize geldi. El-işi dersinde;
a) Kitâp ciltleme.
b)Halı dokuma.
c)Nişasta, toz boya başta olmak üzere bazı malzemelerden yapılan bulamacı ince kartonun üzerine döküp tarakla desen vererek desenli kâğıt elde etme işlemi.
d)Kitâp büyüklüğündeki kontraplak üzerine çizilen hayvan resimlerinin, dışında kalan yerleri kıl-testere ile kesip tablo yapmak..
Öğrencisi Recai Solak, bir arkadaşıyla İzmirde kendisini ziyaret eder. Osman Kıraç üst katındaki evinde çay demleyip getirir. Çay içerlerken Recai'ye şöyle der;
-Yaa Recai, öğretmen Osman oldu bakkal Osman..
DİPNOTLAR
1-Erzurum Öğretmen Okulu'nda son sınıfta disiplinsizlik yüzünden 7 öğrenci okuldan atılır. Bir kısmı evli olan ve öğretmen olmalarına 3-4 ay kalan çoğusu Trabzon'lu olan bu öğrenciler ağlayarak okuldan ayrılırlar.
2-Dağdan topladığı doğal mantarları, Avrupa'ya ihraç eden ecnebi bir firmaya satar. İkinci gelişinde topladığı fazlaca mantarı firma almaz. Firma, Osman Kıraç'ın mantar topladığı yeri tespit eder ve artık kendi adamlarına toplatır.