Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

ÖĞRETMENLER SERİSİ 3 HİKMET GENCER

Afyon Sultandağ doğumlu olan Hikmet Gencer, Eskişehir Yunus Emre Öğretmen Okulu'nu bitirdikten sonra 1970 temmuz ayında Pasinler Lisesi'ne matematik öğretmeni olarak atanır (1). Milli Eğitim Bakanlığı'nca, Türkiye’de 100 lisede başlatılan deneme lisesi uygulamasına Pasinler Lisesi de dahil edilir. Her sene yaz aylarında öğretmenler için açılan kurslara Hikmet Gencer de katılır. 1969-1970 eğitim-öğretim yılında, biz orta birinci sınıfta iken aynı anda lise birinci sınıf da açılmıştı. 3 kat olarak yapılan okula, 2 sene sonra bir kat daha ilave edildi (2). Matematik, fen, fizik, kimya ve biyoloji kitapları çeviriydi. Bütün kitaplarda Talim Terbiye Kurulu Başkanı Zekai Baloğlu'nun takdim yazısı vardı (3). Hikmet Gencer, lise birinci sınıfta bir saat dersimize gelip, parantezin önünde bulunan eksi (-) işaretin oklarla sembolize ederek anlatmıştı; -Eksi işareti parantezin içine girince eksiye konup artı yapar, artıya rastlarsa bir çubuğunu alıp eksi yapar. Bir de soru sormuştu. Kurt, kuzu, bir demet ot ve bir kayık var. Adam bunlardan en fazla ikisini yanına alıp, en az sefer yaparak karşı kıyıya nasıl gidebilir? Bu ders, Hikmet Bey ile ilk ve son dersimizdi(4).   Alain Delon'a benzeyen ve spiker gibi sesi olan Hikmet Gencer, İbrahim Hakkı Hz.leri camisinin karşısında bulunan altı dükkan olan binanın üst katında Epsemce'li Yaşar Ustanın evinde kaldı (5). Bu evinde öğrencilere matematik anlatırdı. Bahar ve güz aylarında öğlen arası her gün okul bahçesinde voleybol oynanırdı. Sol- smaçör oynayan Hikmet Bey bazen ıskaladığında veya blok-aut olduğunda yüzünü buruştururdu. Oyun esnasında kırılan sağ baş parmağını, yıllar sonra röntgen filmi çekildiğinde öğrenmiş.   Hocamız, kavuniçi zemin üzerine gül kurusu-turuncu benekli bot giyerdi. Topa vurmak için yükseldiğinde ve hafif kavisli adım atışında uzun olan botları pantolonunda iz yapardı. Lisede bizden bir üst sınıfta olan ve şimdi doktor olan Sami Gültekin, Hikmet hocaya, kaymakam olan babasının kendisiyle görüşmek istediğini söyler. Telefonda konuştuğumuzda, Hikmet Bey dedi ki; -Makama girince, kaymakam ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Kahve ikrâmından sonra yaptıklarımdan hoşnut kaldığını söyleyip, bana takdirname vermek istediğini söyledi. Ben de öğretmenlik mesleğini severek yaptığımı belirterek takdirname vermek isteyişini kibarca reddettim.   Öğrencilerinden Burhanettin Dumlu, 24 kasım 2016 senesinde; Final Anadolu Lisesi Eğitim Koordinatörü iken Hikmet Gencer’le telefonda konuşmasını  öğrencilerine dinletir. Böylesine sürpriz bir jestiyon, Hikmet Beyi hem sevindirir hem de hüzünletir. Prof. Hakan Hadi Kadıoğlu ve Prof. Haluk Oral’ın basılı eserlerini göndermeleri, Hikmet Beyin çok hoşuna gider. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü'nden emekli olan H. Oral, ziyarete gittiğinde hocasına şöyle der; -Hocam, dersi sevdirmeniz sayenizde ben de matematikçi oldum. 1974 yılında Manisa Turgutlu'ya tayini çıkan hocamız, emekli olduktan sonra; İzmir Büyük Dersane, Hedef ve Uğur Dersaneleri'nde çalışmaya devam eder. Turgutlu'da arkadaş gurubuyla kurdukları dersanede çalışan hocamız, sene sonunda mesleğe veda etmeyi düşünüyor. Pasinler Lisesi mezunları olarak düzenlediğimiz öğrenci-öğretmen buluşmasına 2011 yılında iştirak eden hocamız, önümüzdeki yıllarda Hasankale'ye tekrar gelmeyi düşündüğünü söyledi..   DİPNOTLAR: 1- 1963 senesinde öğretmen okulu 2. sınıfta iken Cezair Demir de 6. sınıfta okumaktadır. Hem okulda hem de Pasinler'de Cezair Bey ile dostlukları devam eder. 2- Okulun yeri bataklık olduğundan her sene biraz çöküyordu. Belli bir zaman sonra da çökme işlemi durdu. Öğrenci giriş kapısının, 5-6 m. sağında söğüt ağacı vardı. Bazı öğrencilerin ders esnasında ağaç vasıtasıyla kaçmaları neticesinde, ağaç kesildi. 3-Kitaplar, Amerika'da okutulan orijinallerinden çeviriydi. Lise birinci sınıf matematik kitabının kapağı soluk mavi renkte olup, büyük kareli defter ebadındaydı. Kitap boylamasına iki sütun üzerinden yazılmıştı. 2. sınıf kitabının kapağı, soluk kırmızı renkte olup 2 ayrı kitaptan oluşmaktaydı. 3. sınıf kitabı iki ayrı kitaptı ve kapağında sarı zemin üzerine iç içe geçmiş halkalar vardı. 4-Hikmet Gencer'in matematik dersimize gelmeyişine hep üzülmüşümdür. Yardımcı kitap da yoktu ve ders kitabı yetersizdi. Bir öğrencinin evinde kendi kendine matematik çalışıp öğrenmesi kadar kadar acıklı bir durum olamaz. 5-İlk sene postanenin karşısında bulunan evde kalır.
Ekleme Tarihi: 22 Nisan 2024 - Pazartesi
Suat ÖZARAS

ÖĞRETMENLER SERİSİ 3 HİKMET GENCER

Afyon Sultandağ doğumlu olan Hikmet Gencer, Eskişehir Yunus Emre Öğretmen Okulu'nu bitirdikten sonra 1970 temmuz ayında Pasinler Lisesi'ne matematik öğretmeni olarak atanır (1). Milli Eğitim Bakanlığı'nca, Türkiye’de 100 lisede başlatılan deneme lisesi uygulamasına Pasinler Lisesi de dahil edilir. Her sene yaz aylarında öğretmenler için açılan kurslara Hikmet Gencer de katılır. 1969-1970 eğitim-öğretim yılında, biz orta birinci sınıfta iken aynı anda lise birinci sınıf da açılmıştı. 3 kat olarak yapılan okula, 2 sene sonra bir kat daha ilave edildi (2). Matematik, fen, fizik, kimya ve biyoloji kitapları çeviriydi. Bütün kitaplarda Talim Terbiye Kurulu Başkanı Zekai Baloğlu'nun takdim yazısı vardı (3).


Hikmet Gencer, lise birinci sınıfta bir saat dersimize gelip, parantezin önünde bulunan eksi (-) işaretin oklarla sembolize ederek anlatmıştı;
-Eksi işareti parantezin içine girince eksiye konup artı yapar, artıya rastlarsa bir çubuğunu alıp eksi yapar. Bir de soru sormuştu. Kurt, kuzu, bir demet ot ve bir kayık var. Adam bunlardan en fazla ikisini yanına alıp, en az sefer yaparak karşı kıyıya nasıl gidebilir? Bu ders, Hikmet Bey ile ilk ve son dersimizdi(4).

 

Alain Delon'a benzeyen ve spiker gibi sesi olan Hikmet Gencer, İbrahim Hakkı Hz.leri camisinin karşısında bulunan altı dükkan olan binanın üst katında Epsemce'li Yaşar Ustanın evinde kaldı (5). Bu evinde öğrencilere matematik anlatırdı. Bahar ve güz aylarında öğlen arası her gün okul bahçesinde voleybol oynanırdı. Sol- smaçör oynayan Hikmet Bey bazen ıskaladığında veya blok-aut olduğunda yüzünü buruştururdu. Oyun esnasında kırılan sağ baş parmağını, yıllar sonra röntgen filmi çekildiğinde öğrenmiş.


 
Hocamız, kavuniçi zemin üzerine gül kurusu-turuncu benekli bot giyerdi. Topa vurmak için yükseldiğinde ve hafif kavisli adım atışında uzun olan botları pantolonunda iz yapardı. Lisede bizden bir üst sınıfta olan ve şimdi doktor olan Sami Gültekin, Hikmet hocaya, kaymakam olan babasının kendisiyle görüşmek istediğini söyler. Telefonda konuştuğumuzda, Hikmet Bey dedi ki;


-Makama girince, kaymakam ayağa kalkıp bana doğru yürümeye başladı. Kahve ikrâmından sonra yaptıklarımdan hoşnut kaldığını söyleyip, bana takdirname vermek istediğini söyledi. Ben de öğretmenlik mesleğini severek yaptığımı belirterek takdirname vermek isteyişini kibarca reddettim.

 

Öğrencilerinden Burhanettin Dumlu, 24 kasım 2016 senesinde; Final Anadolu Lisesi Eğitim Koordinatörü iken Hikmet Gencer’le telefonda konuşmasını  öğrencilerine dinletir. Böylesine sürpriz bir jestiyon, Hikmet Beyi hem sevindirir hem de hüzünletir. Prof. Hakan Hadi Kadıoğlu ve Prof. Haluk Oral’ın basılı eserlerini göndermeleri, Hikmet Beyin çok hoşuna gider. Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü'nden emekli olan H. Oral, ziyarete gittiğinde hocasına şöyle der;
-Hocam, dersi sevdirmeniz sayenizde ben de matematikçi oldum.

1974 yılında Manisa Turgutlu'ya tayini çıkan hocamız, emekli olduktan sonra; İzmir Büyük Dersane, Hedef ve Uğur Dersaneleri'nde çalışmaya devam eder. Turgutlu'da arkadaş gurubuyla kurdukları dersanede çalışan hocamız, sene sonunda mesleğe veda etmeyi düşünüyor. Pasinler Lisesi mezunları olarak düzenlediğimiz öğrenci-öğretmen buluşmasına 2011 yılında iştirak eden hocamız, önümüzdeki yıllarda Hasankale'ye tekrar gelmeyi düşündüğünü söyledi..

 

DİPNOTLAR:
1- 1963 senesinde öğretmen okulu 2. sınıfta iken Cezair Demir de 6. sınıfta okumaktadır. Hem okulda hem de Pasinler'de Cezair Bey ile dostlukları devam eder.
2- Okulun yeri bataklık olduğundan her sene biraz çöküyordu. Belli bir zaman sonra da çökme işlemi durdu. Öğrenci giriş kapısının, 5-6 m. sağında söğüt ağacı vardı. Bazı öğrencilerin ders esnasında ağaç vasıtasıyla kaçmaları neticesinde, ağaç kesildi.
3-Kitaplar, Amerika'da okutulan orijinallerinden çeviriydi. Lise birinci sınıf matematik kitabının kapağı soluk mavi renkte olup, büyük kareli defter ebadındaydı. Kitap boylamasına iki sütun üzerinden yazılmıştı. 2. sınıf kitabının kapağı, soluk kırmızı renkte olup 2 ayrı kitaptan oluşmaktaydı. 3. sınıf kitabı iki ayrı kitaptı ve kapağında sarı zemin üzerine iç içe geçmiş halkalar vardı.
4-Hikmet Gencer'in matematik dersimize gelmeyişine hep üzülmüşümdür. Yardımcı kitap da yoktu ve ders kitabı yetersizdi. Bir öğrencinin evinde kendi kendine matematik çalışıp öğrenmesi kadar kadar acıklı bir durum olamaz.
5-İlk sene postanenin karşısında bulunan evde kalır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler