Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 bonus veren siteler Yeni Bonus Veren Siteler

Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

NOSTALJİ 16

KASAPLAR Her kasapta günlük en az 6-7 tane, mezbahada mor damga vurulmuş koyun veya çebiç de denilen keçi eti satılırdı (1). Kasapların bellerindeki kemerin sol tarafında masat ve tezgâhın yanında da üç ayaklı yuvarlak bir kütük bulunurdu. Kaburga etler burada parçalanırdı. Yağlı mı, yağsız mı diye de kasaplar sorardı. Çoğu kasapta, duvara asılı siyah bir tabela vardı. Tabelada; antrikot, biftek, pirzola, bonfile yazıları ve karşısında da fiyatları yazılıydı. Bazı kasapların beyaz önlüklü yardımcıları da vardı. 70’li yıllardan sonra buzdolabı yaygınlaşmaya başladı ve camlarında ‘’Etlerimiz buzdolabındadır.’’ diye yazılar asılmaya başlandı.    İhsan Toraman bütün kasapları hal binasının güney tarafındaki dükkânlara taşıttıysa da, zamanla çoğusu başka dükkânlara taşındılar. Kasaplarda; ciğer, kelle, böbrek gibi sakatatlar satıldığı gibi güz vakti sucuk da yapılırdı. Bazı kasaplarda, deriler  tuzlanıp bodrumda muhafaza edilirdi. Etler önce yağlı kâğıt denilen beyaz kaygan bir kâğıda sonra da  gazeteye sarılırdı. Et sarılacak şekilde kesilmiş, yağlı kâğıt ve gazeteler duvardaki bir çiviye kenarından iliştirilmişti. Bütün evlerin mutfaklarında, kapların konulduğu terek (raf) vardı. Bu tereklere gazete sarılırdı. Komşular gazetelerini bizden alırdı. Kalan gazeteleri biriktirip, kasap veya kadayıfçılara satardım.   AHMET KESKİN: Eylül ayında sucuk da yapan ve Gregory Peck'e benzeyen Ahmet Keskin profesyonel bir kasaptı. Önce Mehmet Babagil’e ait kasap dükkânında çalıştı, sonra Hacı Rüştü kahvehanesinin karşısında kendi dükkânını açtı. Deli Ömer de burada çalışırdı. Hatta bir keresinde derileri bodruma indirirken, Ömer’i unutup saatler sonra hatırlayıp çıkarmışlar. Etin çekildiği Stehlwerkehr marka makinanın boğaz kısmında simsiyah kaynak izleri vardı. Daha sonra şimdiki Recep Yazıcı’nın eczanesinin yerine taşındı. Terazisi, Wartburg markaydı. Sosyetik kadınlar işaret parmaklarını  et üzerinde gezdirip: ‘’Şuradan 250 gr. alayım..’’  Ötekisi, ‘’Ben de tam şuradan 250 gr. alayım..’’ dediklerinde, istekleri titizlikle yerine getirilirdi. Onların siparişleri bitince, bize sıra gelirdi. AHMET USTA (Ehmet Kalfa/ğelfe): En eski kasaplardandır. Yardımcısı keçi sakallı birisiydi. Dükkânı, Nef’i İlkokuluna giderken arada, kalaycıların karşısındaydı (2). MEHMET BABAGİL: Kasap dükkânı, Necati Pehlivan’ın lavaş fırınının karşısındaydı. Kendisi kasada oturur kasaplığı ise Ahmet usta yapardı. SEFER AVCI: Dükkânı Hacı Rüştü kahvehanesinin biraz yukarısındaydı. Kemal Babagil, buradan et alırdı. Daha sonra şimdiki Şok mağazasının alt tarafına taşındı. EBUBEKİR KUTMAN: Kasaplığı Durmuş usta yapardı. Durmuş usta, kasaplığı Ahmet Keskin’den öğrenmişti ve çok güzel sucuk yapardı. NUSRET ÖZBAY: Dükkânı, Erzurumkapı Mescidinin karşısındaydı. Her zaman gri elbise giyerdi. Dizlerinden rahatsız olduğundan yürürken eliyle ağrıyan sol dizini tutardı. AHMET KANTARCOĞLU: Dükkânı, Tuba Oteli'nin biraz batısındaydı. Her zaman yelekli takım elbise giyip kravat takardı. İHSAN BAĞDİKEN: Şakir Aksoy’un mağazasının bir dükkân doğusundaydı. Çok kere de oğlu Seyyah Bağdiken dükkânda olurdu. Kıyma ve kuşbaşı kelimelerini bilmediğimden çekilmiş veya çekilmemiş  derdim.  ALİ AVUKLU: Dükkânı Recep Yazıcı’nın eczanesinin biraz aşağısındaydı, daha sonra hal dükkânlarına taşındı. Zengin ve yoksul dizisinin ünlü artisti Nick Nolte’a benzeyen oğlu Veli Avuklu, çok hızlı bir şekilde hayvan keserdi. Yedi dakikada büyükbaş hayvanı tek başına kesip, dört parçaya bölerdi. HÜSEYİN TEMİZ: Çok hızlı bir şekilde abaküs kullanan Abdurrezzak Temiz’in oğludur. Mavi takım elbise giyip, kravat takıp sosyal takılırdı. Dükkânı şimdiki hal binasının güney kısmındaydı. CELAL ÇARBAŞ: Dükkânı, PTT'nin karşısındaydı. Yelekli gri renk takım elbise giyer ve kravat takardı. Dükkânda bir de yardımcısı vardı. RECEP TUŞİK: Dükkânı, şimdiki halin güney tarafındaydı. SADRETTİN KİŞİ: Dükkânı, Hacı Rüştü kahvesinin karşısındaydı. Büyük Çermiği de çalıştırdı. ŞAMİL ALPTEKİN: En eski kasaplardandır. Daha sonra Ziraat Bankasında çalıştı ve emekli oldu.   DİPNOTLAR: 1-İçerisinde ve bahçesinde sıcak su çıkan mezbahada etleri Zabit Önal keserdi. Mezbaha binası, dikdörtgen biçiminde olup duvarları yüksek ve çatılıydı. Kayseri’liler pastırma ve sucuk yapardılar.   2-Yusuf Akkuzu’nun, Ulucami'ye çıkarken sağ taraftaki ara sokakta gaz ocağı tamircisi dükkânı vardı. Sakalı ise uzun ve siyah-beyazdı. Vezüv veya Opel marka gaz ocağını tamire götürdüğümde, duvardaki camekânlı kutuda her zaman üst üste üç tane Kulüp sigarası görürdüm. Mahmut Turan/Almancı Mahmut, Kadir Artuç ve İbrahim Tekin’in babasının (mavi gözlü) kalaycı dükkânları vardı. Yuvarlak lastik gibi bir şeye ayaklarıyla basıp ateşe körük verirlerdi. Dükkânların zemini de topraktı. Tavan tahta yerine çalı çırpı ile kapatılmıştı ve dumandan dolayı simsiyahtı. Eskiden bütün mutfak eşyaları bakırdı ve üzeri kalayla kaplatılınca bembeyaz olurdu. Alüminyum mutfak eşyaları çıkınca bakır kaplar da, kalaycılık mesleği de kayboldu.
Ekleme Tarihi: 26 Haziran 2025 -Perşembe
Suat ÖZARAS

NOSTALJİ 16

KASAPLAR
Her kasapta günlük en az 6-7 tane, mezbahada mor damga vurulmuş koyun veya çebiç de denilen keçi eti satılırdı (1). Kasapların bellerindeki kemerin sol tarafında masat ve tezgâhın yanında da üç ayaklı yuvarlak bir kütük bulunurdu. Kaburga etler burada parçalanırdı. Yağlı mı, yağsız mı diye de kasaplar sorardı. Çoğu kasapta, duvara asılı siyah bir tabela vardı. Tabelada; antrikot, biftek, pirzola, bonfile yazıları ve karşısında da fiyatları yazılıydı. Bazı kasapların beyaz önlüklü yardımcıları da vardı. 70’li yıllardan sonra buzdolabı yaygınlaşmaya başladı ve camlarında ‘’Etlerimiz buzdolabındadır.’’ diye yazılar asılmaya başlandı. 

 

İhsan Toraman bütün kasapları hal binasının güney tarafındaki dükkânlara taşıttıysa da, zamanla çoğusu başka dükkânlara taşındılar.
Kasaplarda; ciğer, kelle, böbrek gibi sakatatlar satıldığı gibi güz vakti sucuk da yapılırdı. Bazı kasaplarda, deriler  tuzlanıp bodrumda muhafaza edilirdi. Etler önce yağlı kâğıt denilen beyaz kaygan bir kâğıda sonra da  gazeteye sarılırdı. Et sarılacak şekilde kesilmiş, yağlı kâğıt ve gazeteler duvardaki bir çiviye kenarından iliştirilmişti. Bütün evlerin mutfaklarında, kapların konulduğu terek (raf) vardı. Bu tereklere gazete sarılırdı. Komşular gazetelerini bizden alırdı. Kalan gazeteleri biriktirip, kasap veya kadayıfçılara satardım.

 

AHMET KESKİN: Eylül ayında sucuk da yapan ve Gregory Peck'e benzeyen Ahmet Keskin profesyonel bir kasaptı. Önce Mehmet Babagil’e ait kasap dükkânında çalıştı, sonra Hacı Rüştü kahvehanesinin karşısında kendi dükkânını açtı. Deli Ömer de burada çalışırdı. Hatta bir keresinde derileri bodruma indirirken, Ömer’i unutup saatler sonra hatırlayıp çıkarmışlar. Etin çekildiği Stehlwerkehr marka makinanın boğaz kısmında simsiyah kaynak izleri vardı. Daha sonra şimdiki Recep Yazıcı’nın eczanesinin yerine taşındı. Terazisi, Wartburg markaydı. Sosyetik kadınlar işaret parmaklarını  et üzerinde gezdirip: ‘’Şuradan 250 gr. alayım..’’  Ötekisi, ‘’Ben de tam şuradan 250 gr. alayım..’’ dediklerinde, istekleri titizlikle yerine getirilirdi. Onların siparişleri bitince, bize sıra gelirdi.


AHMET USTA (Ehmet Kalfa/ğelfe): En eski kasaplardandır. Yardımcısı keçi sakallı birisiydi. Dükkânı, Nef’i İlkokuluna giderken arada, kalaycıların karşısındaydı (2).


MEHMET BABAGİL: Kasap dükkânı, Necati Pehlivan’ın lavaş fırınının karşısındaydı. Kendisi kasada oturur kasaplığı ise Ahmet usta yapardı.


SEFER AVCI: Dükkânı Hacı Rüştü kahvehanesinin biraz yukarısındaydı. Kemal Babagil, buradan et alırdı. Daha sonra şimdiki Şok mağazasının alt tarafına taşındı.


EBUBEKİR KUTMAN: Kasaplığı Durmuş usta yapardı. Durmuş usta, kasaplığı Ahmet Keskin’den öğrenmişti ve çok güzel sucuk yapardı.


NUSRET ÖZBAY: Dükkânı, Erzurumkapı Mescidinin karşısındaydı. Her zaman gri elbise giyerdi. Dizlerinden rahatsız olduğundan yürürken eliyle ağrıyan sol dizini tutardı.


AHMET KANTARCOĞLU: Dükkânı, Tuba Oteli'nin biraz batısındaydı. Her zaman yelekli takım elbise giyip kravat takardı.


İHSAN BAĞDİKEN: Şakir Aksoy’un mağazasının bir dükkân doğusundaydı. Çok kere de oğlu Seyyah Bağdiken dükkânda olurdu. Kıyma ve kuşbaşı kelimelerini bilmediğimden çekilmiş veya çekilmemiş  derdim. 


ALİ AVUKLU: Dükkânı Recep Yazıcı’nın eczanesinin biraz aşağısındaydı, daha sonra hal dükkânlarına taşındı. Zengin ve yoksul dizisinin ünlü artisti Nick Nolte’a benzeyen oğlu Veli Avuklu, çok hızlı bir şekilde hayvan keserdi. Yedi dakikada büyükbaş hayvanı tek başına kesip, dört parçaya bölerdi.


HÜSEYİN TEMİZ: Çok hızlı bir şekilde abaküs kullanan Abdurrezzak Temiz’in oğludur. Mavi takım elbise giyip, kravat takıp sosyal takılırdı. Dükkânı şimdiki hal binasının güney kısmındaydı.


CELAL ÇARBAŞ: Dükkânı, PTT'nin karşısındaydı. Yelekli gri renk takım elbise giyer ve kravat takardı. Dükkânda bir de yardımcısı vardı.


RECEP TUŞİK: Dükkânı, şimdiki halin güney tarafındaydı.


SADRETTİN KİŞİ: Dükkânı, Hacı Rüştü kahvesinin karşısındaydı. Büyük Çermiği de çalıştırdı.


ŞAMİL ALPTEKİN: En eski kasaplardandır. Daha sonra Ziraat Bankasında çalıştı ve emekli oldu.

 

DİPNOTLAR:
1-İçerisinde ve bahçesinde sıcak su çıkan mezbahada etleri Zabit Önal keserdi. Mezbaha binası, dikdörtgen biçiminde olup duvarları yüksek ve çatılıydı. Kayseri’liler pastırma ve sucuk yapardılar.
 
2-Yusuf Akkuzu’nun, Ulucami'ye çıkarken sağ taraftaki ara sokakta gaz ocağı tamircisi dükkânı vardı. Sakalı ise uzun ve siyah-beyazdı. Vezüv veya Opel marka gaz ocağını tamire götürdüğümde, duvardaki camekânlı kutuda her zaman üst üste üç tane Kulüp sigarası görürdüm. Mahmut Turan/Almancı Mahmut, Kadir Artuç ve İbrahim Tekin’in babasının (mavi gözlü) kalaycı dükkânları vardı. Yuvarlak lastik gibi bir şeye ayaklarıyla basıp ateşe körük verirlerdi. Dükkânların zemini de topraktı. Tavan tahta yerine çalı çırpı ile kapatılmıştı ve dumandan dolayı simsiyahtı. Eskiden bütün mutfak eşyaları bakırdı ve üzeri kalayla kaplatılınca bembeyaz olurdu. Alüminyum mutfak eşyaları çıkınca bakır kaplar da, kalaycılık mesleği de kayboldu.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.