Soğuk Çermiğin (1) doğu tarafında olan, ters ve düz olarak dizilip yapıştırılan rakı şişelerinden yapılmış kulübe içerisinde, yerden yaklaşık 1 m. yükseklikteki borudan maden suyu akardı. Küçüklüğümüzde Pancar Şirketi'nin oraya pikniğe giderken, bu sudan içerdik. Maden suyu kelimesi bilinmediğinden, bu suya herkes ''acı su'' derdi. Acı su İhsan Toraman tarafından şişelenip, Erzurum, Ağrı ve ilçe merkezindeki kahvehanelere dağıtılmaya başlandı (2).
Ramazan aylarında ikindiden sonra kabını getiren herkese ücretsiz maden suyu verilirdi. Burada çalışan Mücahit Cengizhan, bazen de Karbondioksit basardı. Vasıtalar için Soğuk Çermiğin karşısına, Malakan Çayı'nın üzerine beton köprü yapıldı. Tahta kalıplar betonu taşıyamadığından olmalı ki, köprünün çaya bakan yüzeyi bombeliydi. Bir zaman sonra maden suyu ve kendiliğinden çıkan bütün sıcak sular kayboldu (3). 1940'lı yıllarda, Maden suyu ve Soğuk Çermiğin olduğu bölgede halk piknik yaparmış. Semaverini alan fıskıyeli havuz ve gazinoların olduğu bahçeye gidermiş.
DİPNOTLAR
1-Soğuk Çermiğe küçükken gittiğimizi hayalen hatırlıyorum. Her taraftan kabarcıklar halinde su çıkıyordu. Penceresi tavanda dikdörtgen şeklindeydi. Buraya Hotel Park ile Birlik Kardeşler Otel'inde kalan Trabzon ve Rize'liler geliyordu. Baharın iki büklüm ve peştemallı kıyafetleriyle gelen Karadeniz'liler güze doğru düzelmiş vaziyette gidiyorlardı.
2-Eskiden bütün meşrubatlar 6x4 bölmeli tahta kasalara, meyve suları ve maden suları ise tahta kutulara konulurdu. Belediyenin maden suları evlere de veriliyordu. Metalik kapakta ve şişede, ''Pasinler maden suyu ve sodası'' yazılıydı. Daha sonra yazı olmayan kapaklar basıldı. Şişeler de önceleri çok büyüktü. Küçük Çermiğin asfalta paralel briket duvarında yaklaşık olarak 120-150 cm. eninde, 10-12 m. uzunluğunda hafifçe paslanmış levhalarda büyük harflerle maden suyunun faydaları yazılıydı. En son cümle şöyleydi.. POLİO ŞEKELLERİNDE FAYDALIDIR. Sonradan; İstanbul'dan gelen müteşebbisin, maden suyunu seri üretime geçirme fikri reddedilir.
Çocukluğumuzda gazoz kapaklarıyla oyun oynardık. Meyve suları: Tamek, Ersu, Has, Aroma, Meysu. Gazozlar ise: Yedigün, Elvan, Fruko, Palandöken gazozu. Coca-cola ve Pepsı'nin kapağı diğerlerine göre daha kıymetliydi.
3-Kendiliğinden çıkıp sonra da kayolan sıcak ve kükürtlü sular: Mezbahanın içinde, 50 m. ve 250m. kuzeyinde bulunan iki ayrı bölgede. Pancar Şirketi'nin bahçesinde ve 10 m. güneyinde bulunan bölgede. Turistik Otel'in havuzunun 150 m. güneybatısında bulunan Muhsin Yüce'nin evinde. Çermiktepe Camisi'nin tuvaletinde bulunan bütün çeşmelerden sıcak su akardı. Büyük Çermiğin batı tarafında bulunan her yerden sıcak su ve zift kaynardı. Banyolar/Şifa Palas'ın kuzeyinde bulunan çayın içinde kaynayan ''Fığ-fığ''.. Kahvelere çay yapmak için taşınan; mezarlığın duvarından akan ve İssi Pungar'ın da suyu kesildi. Çermik yolunda Arıkan Şenyurt'un büfesinin karşısında çıkan gözlere şifa olan su, halen beton köprünün oradan çaya akmaktadır.
Rus'ların, Çermiktepe mahallesinde gaz yağı çıkarttıkları eskiler tarafından söylenirdi. 1965'li yıllarda MTA, Çermiktepe mahallesinin çıkışında petrol aramak için sondaj çalışması yaptıysa da netice elde edilemedi. 65 m. yüksekliğindeki sondaj kulesinin yanan lambası gece her taraftan görülürdü. MTA'nın sondajdan sonra kuyulara civa döküp gittiği çalışanlar tarafından söylenirdi. MTA'da çalışan gri kırçıllı takım elbise giyen bir mühendis, orta 2. sınıfta fizik dersimize gelmişti.