Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 bonus veren siteler Yeni Bonus Veren Siteler

Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

ÇARŞI 13

Köşede (1), İbrahim Bayoğlu’nun (2) evveliyatı Sarılar’ın Celal Boybeyli’ye ait olan iki adet mağazası vardı. Ana caddeye bakan mağazayı kendi, ara caddeye bakanı ise Tahsin ve Muhsin Çubukçu terzi dükkânı olarak işletti (3). Kaldırımdaki seyyar büfede, Seyfullah Kepenek yumurta ve sebze gibi şeyler satardı. Büfenin yanında; Necati Efe (4) ve Süleyman Karaduman’ın  dükkânları vardı. Devamında ise, hanın doğu tarafının duvarları bulunmaktaydı. Duvarın bitiminde; Zeki Şeren’in mobilya ve Vahip Şakar’ın tuhafiye dükkânı, kaldırımın sonunda ise Mehmet Babagil’in kasap dükkânı vardı. Bu kaldırımda seyyar ayakkabı tamircileri ve Ömer Temirlenk’e ait incir, açma vs. satılan seyyar araba vardı.   Şimdiki hal binasının olduğu yer, belediye hurdalığı, garaj ve yıkama-yağlama yeriydi. Giriş kapısı, huzurevinin olduğu taraftaydı. Belediyeden emekli Hayrettin Narmanlı dedi ki; -Dükkânların tabla kalıplarını marangoz Nadim usta, beton dökme işini de belediye personeli olarak biz yaptık. İşimiz bittiğinde, Turistk Otelde İhsan Toraman güveç ziyafeti verdi. Sonra da bize tahsis edilen otelin havuzunda yıkandık. Hal binasının güney tarafındaki dükkânların hepsi kasap dükkânları için ayrılmıştı. Kasapların hepsi  taşınsa da, zamanla  bazıları ayrıldı. Orta kısımda kalan dikdörtgen şeklindeki açık alanda ise köylerden gelen; salata, fasulye, kelle ayçekirdeği, mısır, lahana, patates gibi mahsüller satılırdı (5). Hal binasının güney tarafında sinema, sinemanın doğu tarafında  ise at arabacıları bulunurdu.   DİPNOTLAR: 1-Kaldırımın köşesinde, kaldırımı kapatmış şekilde büyük bir elektrik direği vardı. Doğuya bakan tarafında tahta üzerinde Kısmet Sinemasının film afişi vardı. Yanan Mindivanlı Otelinin önündeki tahta bariyerlerin üzerinde, yan yana iki film afişi bulunurdu. Soldakinde ‘’bugünkü program, sağdakinde ise ‘’yakında’’ ibaresi yazılıydı. Bir de gezici ekip vardı. Bir veya iki kişi afişi tutarken bir başkası teneke veya karton huni vasıtasıyla ‘’Alo alo, dikkat dikkat bugün/yarın  saat 13.30'da Kısmet Sinemasında…’’ Bu reklamasyon, salı ve cuma günleri bayanlar matinası için yapılırdı.   2-Gregory Peck’e benzeyen, üst dişlerinden biri veya ikisi altın kaplama olan İbrahim Bayoğlu, fakirlere yardım yapmayı seven birisiydi. Özellikle ramazan geceleri, erzak paketini evin önüne bırakır, kapıyı çalıp hemen uzaklaşırdı. Kandil geceleri  yatsı namazından sonra mevlit okunacağı zaman, hemen mihrabın önüne dizilen koro gurubuna dahil olurdu. Komşu mağazaları gezip hızlıca bütün gazeteleri okurdu. Her sene İstanbul’a mağaza için mal almaya gittiğinde Hilton otelinde kalır, Doğu Expresinin yataklı vagonuyla dönerdi. Expres saat 14 civarında ilçeye girerken, İbrahim Bayoğlu da yarıya kadar indirilmiş yataklı vagon penceresinden başını çıkarmış vaziyette artistik poz verirdi.  Babası Hacı Sıtkı efendi, her akşam kapının önünde ezan okur sonra da imam olup namaz kıldırırdı. Her Perşembe akşamı da Alvar’lı Efe Hazretleri faytonla geldiğinde, evlerinde zikir yapılırdı. Annesi Rafia hanımım sol burnunun altında, üzerinde tüyler olan küçük bir et dikeni vardı. İbrahim Bayoğlu evini Alanya’ya götürürken, eşi Nurten ablanın taksinin arka sağ tarafından mahalleye hüzünlü bir şekilde baktığını hiç unutamam. Nurten abla Tokat’lı olduğundan, cümleleri; gidiyürüm, geliyürüm, dinliyürüm.. şeklinde son bulurdu. Bahçelerinde bulunan güneye doğru yana yatmış  büyükçe ahşap bir kulübe vardı. Devrilmemek için bayağı direndi.   3-Kaldırımda, Mustafa Ölçer kolonya ve esans satardı. Çoğu zaman, yanından geçenlerin yakalarına enjektörden esans püskürtürdü. Evvelden , esans satışını –iyi kokular diyerek- Doğu Expresinde yapardı.   4- Necati, Efe uzun boylu artist gibi birisiydi. 75’li yıllardı mağazasında 5000 liraya televizyon satardı. Türkiye'de satılan televizyon markaları ise; Blaupunkt, Nordmende, ITT Schaub Lorenz, Phılıps, Rank-Arena, Telefunken, Cosmos (İES), Sony, JVC..  Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Şaban Karataş'ın TRT. Genel Müdürü olmasıyla birlikte Erzurum; pazartesi, çarşamba ve cuma günleri paket yayın yapmaya başladı. Saat 18 de Can Akbel veya Çetin Çeki'nin haberleri sunmasıyla başlayan yayın saat 23'de istiklal marşıyla sona ererdi. William Shatner (Kaptan) ve kepçe kulaklı Leonard Nimoy (Mr. Spack, seslendiren Erol Amaç) rol aldığı science-fiction türü Uzay Yolu dizisi meşhurdu. -Ne kadar zamanımız var, Mr. Spack? -İki dakika yirmi üç saniye, Kaptan!... Arsen Lüpen, Sherlock Holmes ve Tatlı sert (Emma Peel) polisiye dizileri ilgimizi çekerdi.   5-Bazı dükkânların önünde; çiçeği burnunda, çamuru karnında taze bostan söylenerek salatalık satılırdı. Çoğu müşteri, soyup tuzlayarak yerdi. Salatanın kabukları da boş üzüm kasasına atılırdı. Haşlanmış mısır satanlar da ''buğlu mısır'' diyerek çarşıda dolaşırlardı. Küçük çocuklar; -Keskin nane.. 5 kuruşa 5 tane, 10 kuruşa 10 tane, diye bağırarak nane satardı. Çarşıda, 3 tekerlekli bisiklete benzeyen araçla pamuk şekeri ve tatlı da satılırdı. Mağaza sahibi kısa bir süreliğine bir yere gidecekse, kapının tam ortasına tabure, veya yanlamasına saplı süpürge bırakırdı. Bu haliyle mağazaya girmek hoş bir davranış sayılmazdı. ********************* MÜZİK BUKETİ SANAT MÜZİĞİ: Bu yara başka yara. (Mediha Şen Sancakoğlu) ARABESK: Duvardaki resim. (Cengiz Kurdoğlu) FANTEZİ: Sânki. (Gülden Karaböcek) TÜRKÜ: Sen gelmez oldun. (Kamile Nebiyeva) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Sensiz yıllarda. (Ajda Pekkan) YABANCI: Avant de nous dire adieu. (Jeane Manson)
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2025 -Pazartesi
Suat ÖZARAS

ÇARŞI 13

Köşede (1), İbrahim Bayoğlu’nun (2) evveliyatı Sarılar’ın Celal Boybeyli’ye ait olan iki adet mağazası vardı. Ana caddeye bakan mağazayı kendi, ara caddeye bakanı ise Tahsin ve Muhsin Çubukçu terzi dükkânı olarak işletti (3). Kaldırımdaki seyyar büfede, Seyfullah Kepenek yumurta ve sebze gibi şeyler satardı. Büfenin yanında; Necati Efe (4) ve Süleyman Karaduman’ın  dükkânları vardı. Devamında ise, hanın doğu tarafının duvarları bulunmaktaydı. Duvarın bitiminde; Zeki Şeren’in mobilya ve Vahip Şakar’ın tuhafiye dükkânı, kaldırımın sonunda ise Mehmet Babagil’in kasap dükkânı vardı. Bu kaldırımda seyyar ayakkabı tamircileri ve Ömer Temirlenk’e ait incir, açma vs. satılan seyyar araba vardı.

 

Şimdiki hal binasının olduğu yer, belediye hurdalığı, garaj ve yıkama-yağlama yeriydi. Giriş kapısı, huzurevinin olduğu taraftaydı. Belediyeden emekli Hayrettin Narmanlı dedi ki;


-Dükkânların tabla kalıplarını marangoz Nadim usta, beton dökme işini de belediye personeli olarak biz yaptık. İşimiz bittiğinde, Turistk Otelde İhsan Toraman güveç ziyafeti verdi. Sonra da bize tahsis edilen otelin havuzunda yıkandık. Hal binasının güney tarafındaki dükkânların hepsi kasap dükkânları için ayrılmıştı. Kasapların hepsi  taşınsa da, zamanla  bazıları ayrıldı. Orta kısımda kalan dikdörtgen şeklindeki açık alanda ise köylerden gelen; salata, fasulye, kelle ayçekirdeği, mısır, lahana, patates gibi mahsüller satılırdı (5). Hal binasının güney tarafında sinema, sinemanın doğu tarafında  ise at arabacıları bulunurdu.

 

DİPNOTLAR:
1-Kaldırımın köşesinde, kaldırımı kapatmış şekilde büyük bir elektrik direği vardı. Doğuya bakan tarafında tahta üzerinde Kısmet Sinemasının film afişi vardı. Yanan Mindivanlı Otelinin önündeki tahta bariyerlerin üzerinde, yan yana iki film afişi bulunurdu. Soldakinde ‘’bugünkü program, sağdakinde ise ‘’yakında’’ ibaresi yazılıydı. Bir de gezici ekip vardı. Bir veya iki kişi afişi tutarken bir başkası teneke veya karton huni vasıtasıyla ‘’Alo alo, dikkat dikkat bugün/yarın  saat 13.30'da Kısmet Sinemasında…’’ Bu reklamasyon, salı ve cuma günleri bayanlar matinası için yapılırdı.

 

2-Gregory Peck’e benzeyen, üst dişlerinden biri veya ikisi altın kaplama olan İbrahim Bayoğlu, fakirlere yardım yapmayı seven birisiydi. Özellikle ramazan geceleri, erzak paketini evin önüne bırakır, kapıyı çalıp hemen uzaklaşırdı. Kandil geceleri  yatsı namazından sonra mevlit okunacağı zaman, hemen mihrabın önüne dizilen koro gurubuna dahil olurdu. Komşu mağazaları gezip hızlıca bütün gazeteleri okurdu. Her sene İstanbul’a mağaza için mal almaya gittiğinde Hilton otelinde kalır, Doğu Expresinin yataklı vagonuyla dönerdi. Expres saat 14 civarında ilçeye girerken, İbrahim Bayoğlu da yarıya kadar indirilmiş yataklı vagon penceresinden başını çıkarmış vaziyette artistik poz verirdi. 


Babası Hacı Sıtkı efendi, her akşam kapının önünde ezan okur sonra da imam olup namaz kıldırırdı. Her Perşembe akşamı da Alvar’lı Efe Hazretleri faytonla geldiğinde, evlerinde zikir yapılırdı. Annesi Rafia hanımım sol burnunun altında, üzerinde tüyler olan küçük bir et dikeni vardı. İbrahim Bayoğlu evini Alanya’ya götürürken, eşi Nurten ablanın taksinin arka sağ tarafından mahalleye hüzünlü bir şekilde baktığını hiç unutamam. Nurten abla Tokat’lı olduğundan, cümleleri; gidiyürüm, geliyürüm, dinliyürüm.. şeklinde son bulurdu. Bahçelerinde bulunan güneye doğru yana yatmış  büyükçe ahşap bir kulübe vardı. Devrilmemek için bayağı direndi.

 

3-Kaldırımda, Mustafa Ölçer kolonya ve esans satardı. Çoğu zaman, yanından geçenlerin yakalarına enjektörden esans püskürtürdü. Evvelden , esans satışını –iyi kokular diyerek- Doğu Expresinde yapardı.

 

4- Necati, Efe uzun boylu artist gibi birisiydi. 75’li yıllardı mağazasında 5000 liraya televizyon satardı. Türkiye'de satılan televizyon markaları ise; Blaupunkt, Nordmende, ITT Schaub Lorenz, Phılıps, Rank-Arena, Telefunken, Cosmos (İES), Sony, JVC..  Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Şaban Karataş'ın TRT. Genel Müdürü olmasıyla birlikte Erzurum; pazartesi, çarşamba ve cuma günleri paket yayın yapmaya başladı. Saat 18 de Can Akbel veya Çetin Çeki'nin haberleri sunmasıyla başlayan yayın saat 23'de istiklal marşıyla sona ererdi.


William Shatner (Kaptan) ve kepçe kulaklı Leonard Nimoy (Mr. Spack, seslendiren Erol Amaç) rol aldığı science-fiction türü Uzay Yolu dizisi meşhurdu.
-Ne kadar zamanımız var, Mr. Spack?
-İki dakika yirmi üç saniye, Kaptan!...
Arsen Lüpen, Sherlock Holmes ve Tatlı sert (Emma Peel) polisiye dizileri ilgimizi çekerdi.

 

5-Bazı dükkânların önünde; çiçeği burnunda, çamuru karnında taze bostan söylenerek salatalık satılırdı. Çoğu müşteri, soyup tuzlayarak yerdi. Salatanın kabukları da boş üzüm kasasına atılırdı. Haşlanmış mısır satanlar da ''buğlu mısır'' diyerek çarşıda dolaşırlardı. Küçük çocuklar;


-Keskin nane.. 5 kuruşa 5 tane, 10 kuruşa 10 tane, diye bağırarak nane satardı. Çarşıda, 3 tekerlekli bisiklete benzeyen araçla pamuk şekeri ve tatlı da satılırdı. Mağaza sahibi kısa bir süreliğine bir yere gidecekse, kapının tam ortasına tabure, veya yanlamasına saplı süpürge bırakırdı. Bu haliyle mağazaya girmek hoş bir davranış sayılmazdı.


*********************
MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞİ: Bu yara başka yara. (Mediha Şen Sancakoğlu)
ARABESK: Duvardaki resim. (Cengiz Kurdoğlu)
FANTEZİ: Sânki. (Gülden Karaböcek)
TÜRKÜ: Sen gelmez oldun. (Kamile Nebiyeva)
HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Sensiz yıllarda. (Ajda Pekkan)
YABANCI: Avant de nous dire adieu. (Jeane Manson)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.