Deneme Bonusu Veren Siteler deneme bonusu veren siteler 2024 bonus veren siteler Yeni Bonus Veren Siteler

Suat ÖZARAS
Köşe Yazarı
Suat ÖZARAS
 

ÇARŞI 10

Lisenin bahçesinin kuzey-batı köşesinde, Karakuş ailesinin evi vardı. Sonradan istimlâk edilip lisenin bahçesine katıldı. Gıdigin bahçesinden gelen küçük dere üzerindeki köprüden geçince,  İstanbul'da diş hekimliği yapan Mine Kırmacı'nın babası maliyede memur olan Bünyamin Kırmacı'nın evi vardı. Arada ise Nizam Deryalı, Recai Solak ve Zeki Özcanar'ın evi vardı. Asil bir kişiliğe sahip olan Zeki Özcanar, gri/krem renginde yelekli takım elbise giyip kravat ve fötr şapka takardı. Evlerin sonunda, taş süslemeli büyükçe mahalle çeşmesi vardı. Çeşmenin karşısında, çok güzel tavla oynayan Kemal Öztürk'ün oyunlu kahvehanesi bulunmaktaydı. Kemal Öztürk'ün kahvehanesinin camındaki kâğıtta bazen ÇIRAK ALINIR yazısı olurdu. Müntaheze ablanın evi yıkılıp yerine bu kahvehane yapıldı. Yaşı tutmayan müşteri kahveye girince, Kemal Öztürk şöyle derdi; -Kime bağdın guboli..    Hemen yanında, İhsan Uzun’un, bilardolu oyun kahvehanesi, arada ise Ahmet dedenin sobacı dükkânı vardı. Kahvehanenin yanında, Şadi beyin ve lisede öğretmen olan Perican Kökdemir'in eşi, Adnan Kökdemir'in özel muayene klinikleri vardı. En uçtaki kahvehaneyi, Toto Muammer usta işletirdi. İbrahim Hakkı İlkokulunun, kuzeybatısında ise Kemal Gültekin'in fotoğrafçı dükkânı vardı. Okulu geçince köşede, Şemsettin Ertaş'ın evi ve dükkânları vardı. Arzuhalci Necati Özdemir, lisede memur olan kâtip Ali Tursun, Halis Arıcı ve maliyeden emekli Mustafa Alıcı'nın yazıhaneleri vardı. Foto Remzi amca da burada seyyar bir şekilde şip-şak fotoğraf çekerdi. Oktay Şahiner’in berber dükkânından sonra, İstanbuldan gelen BARIŞ GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ'nin bürosu vardı. Bu dernekte İstanbul'dan gelen 2-3 öğretmen kalırdı. Yanda Toksöz Karasu'nun babası Cemil Karasu'nun, yazıhanesi vardı. Cemil Karasu, dükkânının önünde yılın 12 ayı pipo içermiş. İki katlı binanın üst katında avukat Lütfü Esengün ve Riyale Aslan'ın yazıhanesi vardı.   Sırasıyla; Baki Yüce'nin kardeşi Mürşid Yüce ile Fuat ve Nihat Çubukçu kardeşlerin bakkal dükkânı vardı. Bu dükkândan, öğrenciler 25 kuruşa akide şekeri alırdı. Manifatura dükkânı olan Mustafa Değirmenci her zaman hafifçe tebessüm ederdi. Fevzi Numan Kara ve Nurettin Öztürk'ün bakkal dükkânları yan yanaydı. En sonda da, Enver Sezer'in lavaş ekmek fırını vardı. Buradan aşağı inince tabelasında 'Gülok terzihanesi' yazan Ramiz Bülbül'ün, yanında Beşir Temiz'in terzi dükkânı alt tarafta ise Turan Şeren'in gazyağı dükkânı vardı. Caddenin sonunda umumi wc vardı. Wc. yıkılıp yerine Halis Uzun tarafından ekmek fabrikası yapıldı. Karşı tarafta ise çok kibar ve her zaman İstanbul şivesiyle konuşan Zeki Gültekin'in kırtasiye dükkânı vardı. Ramiz Bülbül daha sonra bu dükkânın yanına taşındı.   Şimdiki Çakıcı'ların nalbur dükkânının yerinde Mücahit Ecer'in oyunlu kahvehanesi vardı. Mücahit Ecer, 80'li yıllarda İbrahim Gürsaç'ın binasının zemin katında, Salon 80 adında kahvehane açmıştı. Salon 80, öğretmenler lokali gibiydi. Mücahit Ecer'in, Erzurum-Hasankale arasında çalışan, şoförlüğünü Seyfeddin ustanın/Kirli Seyfeddin yaptığı Chevrolet taksisi vardı. Ara sokağı geçince, her zaman kül rengi önlük giyen ve her adım atışında ellerini dizine koyan Nusret Özbay'ın kasap dükkânı vardı. Bitişiğinde Ekrem ve Mehmet Destegül kardeşlerin bakkal dükkânları vardı. Ahmet Özcan’ın kahvehanesi ve yanında da Harun Şahin'in fotoğrafçı dükkânı vardı. Daha sonra üniversitede öğretim üyesi olan Harun Şahin çok güzel karakalem ve yağlı boya resim yapardı. İsmail Sevimli’nin manifatura mağazası, bitişiğinde ise Abbas Çakaloğlunun (Laz Abbas) mağazası vardı. Mağaza oldukça nodern görünümlü olup dikdörtgenler prizması şeklinde cam kutudan tabelası vardı. İçi renkli lambalıydı ve italik el yazısı harflerle (İzmirliler trikoları) yazılıydı. Nejdet Bayoğlu'nun marketi, Ahmet Kantarcıoğlu’nun kasap dükkânı ve tam köşede Acemlerin Abbas ustanın dükkânı vardı.   Tuba Otelinin doğusunda, kaldırımdan yaklaşık bir m. yükseklikte dikdörtgen şeklindeki bina Ali Civelek tarafından içkili lokanta olarak faaliyetini sürdürdü (1). Bu lokantanın çaprazında, şimdiki birmilyoncunun yerinde Madamın içkili lokantası vardı (2). Ali Civelek'in lokantası daha sonra sırasıyla; Canip Özcan tarafından kahvehane (3), Türkiye İş Bankası (4), Sebahattin Öztaş’ın Kardelen lokantası (5) ve şimdi de Köksal Kavas'ın 'Eroğlu mağazası' oldu.   DİPNOTLAR: 1-Ali Civelek, aslen Trabzon'un Araklı ilçesinden olup, kendi elleriyle yaptığı 40 kat baklavası ile ün salmıştı. Daha sonra müdürlüğünü emekli bir albayın yaptığı, adisyon fişlerinde PA-KA-HO yazan bakanlık onaylı 2 yıldızlı turistik oteli işletti. Şehitliğin güneyinde asfaltın kenarındaki etrafı briketle çevrili bahçeli evde otururdu. Oğlu Emrullah, liseyi burada okudu. Liseyi bitirdikten sonra, küçük bir market daha sonra da Araklı’da kahvehane açtı. 2-Herkesin Madam dediği, Tatar Türk'ü Naciye ablanın iki kızı vardı. Evleri ise, şimdiki sosyete giyimin karşısında iki katlı olup yan yanaydı. Bir kızı Talat Erdem, diğeri ise Galip Temelli ile evliydi. Galip Temelli’yi, her gün demiryolunda elleri arkada dalgın bir şekilde gezerken görürdük. Köprüköy'deki Deliçermiği de çalıştırdılar. Üç kızı iki oğlu vardı. Hikmet'le ilkokul ve ortaokulda beraber okuduk. Narman Tarım Lisesini okudu ve genç yaşta rahmetli oldu. 3-Canip Özcan'ın işlettiği kahvehane kaldırımdan biraz yüksekti. Bulkasım köyü civarında kar damlarında biriktirdiği kar ile dondurma, vişne şurubu, limonata ve ayran yapardı. Ayrıca bahçelerin girişinde dondurma dükkânı vardı. Son zamanlarda Veli Baba çay bahçesini de çalıştırdı. Çermiği işlettiği zaman, havluların yıkanması için sanayi tipi çamaşır makinası almıştı. Çermikte katkısız portakal suyu, meşrubat ve demlik usulü çay satılırdı.   4-1984 yılında yaklaşık 17 dönüme ayçekirdeği ekmiştik. 2 ton ayçekirdeğini kilosu 200 liradan, şimdiki sosyete giyimin karşısında toptancılık yapan Zeki Gerekli'ye sattım. Numuneyi kontrol edince, hemen getirmemi söyledi. Çeki yazdı ve saat 3'den sonra bankaya gitmemi söyledi. İş Bankası'na gidip, kapının tam karşısındaki vezneye çeki gösterince, kısa boylu (İbrahim Gürsaç'ın apartmanında kalan) Antalya'lı müdür dahil bütün personel başıma toplandı. Müdür, hemen kahve söyledi ve parayı bankaya yatırmamı rica etti. Yatırmayacağımı söyleyince hepsi kayboldu. Gelmeyen kahve de dahil.. 5-Sebahattin Öztaş, odun ateşinde döner keserken devamlı çay ve sigara içerdi. MÜZİK BUKETİ SANAT MÜZİĞİ: Unutmadım seni ben. (Ayşe Taş) ARABESK: Şu dağlarda kar olsaydım. (Mine Koşan TÜRKÜ: Harmandalı. (Tolga Çandar) FANTEZİ: Madem derdimi sordun dinlemeye mecbursun. (Zeki Müren) HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Günahım seni sevmek. (Henny & Wassilaky) YABANCI: Eres todo en mi. (Ana Gabriel)
Ekleme Tarihi: 24 Mart 2025 -Pazartesi
Suat ÖZARAS

ÇARŞI 10

Lisenin bahçesinin kuzey-batı köşesinde, Karakuş ailesinin evi vardı. Sonradan istimlâk edilip lisenin bahçesine katıldı. Gıdigin bahçesinden gelen küçük dere üzerindeki köprüden geçince,  İstanbul'da diş hekimliği yapan Mine Kırmacı'nın babası maliyede memur olan Bünyamin Kırmacı'nın evi vardı. Arada ise Nizam Deryalı, Recai Solak ve Zeki Özcanar'ın evi vardı. Asil bir kişiliğe sahip olan Zeki Özcanar, gri/krem renginde yelekli takım elbise giyip kravat ve fötr şapka takardı. Evlerin sonunda, taş süslemeli büyükçe mahalle çeşmesi vardı. Çeşmenin karşısında, çok güzel tavla oynayan Kemal Öztürk'ün oyunlu kahvehanesi bulunmaktaydı. Kemal Öztürk'ün kahvehanesinin camındaki kâğıtta bazen ÇIRAK ALINIR yazısı olurdu. Müntaheze ablanın evi yıkılıp yerine bu kahvehane yapıldı. Yaşı tutmayan müşteri kahveye girince, Kemal Öztürk şöyle derdi;
-Kime bağdın guboli.. 

 

Hemen yanında, İhsan Uzun’un, bilardolu oyun kahvehanesi, arada ise Ahmet dedenin sobacı dükkânı vardı. Kahvehanenin yanında, Şadi beyin ve lisede öğretmen olan Perican Kökdemir'in eşi, Adnan Kökdemir'in özel muayene klinikleri vardı. En uçtaki kahvehaneyi, Toto Muammer usta işletirdi. İbrahim Hakkı İlkokulunun, kuzeybatısında ise Kemal Gültekin'in fotoğrafçı dükkânı vardı. Okulu geçince köşede, Şemsettin Ertaş'ın evi ve dükkânları vardı. Arzuhalci Necati Özdemir, lisede memur olan kâtip Ali Tursun, Halis Arıcı ve maliyeden emekli Mustafa Alıcı'nın yazıhaneleri vardı. Foto Remzi amca da burada seyyar bir şekilde şip-şak fotoğraf çekerdi. Oktay Şahiner’in berber dükkânından sonra, İstanbuldan gelen BARIŞ GÖNÜLLÜLERİ DERNEĞİ'nin bürosu vardı. Bu dernekte İstanbul'dan gelen 2-3 öğretmen kalırdı. Yanda Toksöz Karasu'nun babası Cemil Karasu'nun, yazıhanesi vardı. Cemil Karasu, dükkânının önünde yılın 12 ayı pipo içermiş. İki katlı binanın üst katında avukat Lütfü Esengün ve Riyale Aslan'ın yazıhanesi vardı.

 

Sırasıyla; Baki Yüce'nin kardeşi Mürşid Yüce ile Fuat ve Nihat Çubukçu kardeşlerin bakkal dükkânı vardı. Bu dükkândan, öğrenciler 25 kuruşa akide şekeri alırdı. Manifatura dükkânı olan Mustafa Değirmenci her zaman hafifçe tebessüm ederdi. Fevzi Numan Kara ve Nurettin Öztürk'ün bakkal dükkânları yan yanaydı. En sonda da, Enver Sezer'in lavaş ekmek fırını vardı. Buradan aşağı inince tabelasında 'Gülok terzihanesi' yazan Ramiz Bülbül'ün, yanında Beşir Temiz'in terzi dükkânı alt tarafta ise Turan Şeren'in gazyağı dükkânı vardı. Caddenin sonunda umumi wc vardı. Wc. yıkılıp yerine Halis Uzun tarafından ekmek fabrikası yapıldı. Karşı tarafta ise çok kibar ve her zaman İstanbul şivesiyle konuşan Zeki Gültekin'in kırtasiye dükkânı vardı. Ramiz Bülbül daha sonra bu dükkânın yanına taşındı.


 
Şimdiki Çakıcı'ların nalbur dükkânının yerinde Mücahit Ecer'in oyunlu kahvehanesi vardı. Mücahit Ecer, 80'li yıllarda İbrahim Gürsaç'ın binasının zemin katında, Salon 80 adında kahvehane açmıştı. Salon 80, öğretmenler lokali gibiydi. Mücahit Ecer'in, Erzurum-Hasankale arasında çalışan, şoförlüğünü Seyfeddin ustanın/Kirli Seyfeddin yaptığı Chevrolet taksisi vardı.


Ara sokağı geçince, her zaman kül rengi önlük giyen ve her adım atışında ellerini dizine koyan Nusret Özbay'ın kasap dükkânı vardı. Bitişiğinde Ekrem ve Mehmet Destegül kardeşlerin bakkal dükkânları vardı. Ahmet Özcan’ın kahvehanesi ve yanında da Harun Şahin'in fotoğrafçı dükkânı vardı. Daha sonra üniversitede öğretim üyesi olan Harun Şahin çok güzel karakalem ve yağlı boya resim yapardı. İsmail Sevimli’nin manifatura mağazası, bitişiğinde ise Abbas Çakaloğlunun (Laz Abbas) mağazası vardı. Mağaza oldukça nodern görünümlü olup dikdörtgenler prizması şeklinde cam kutudan tabelası vardı. İçi renkli lambalıydı ve italik el yazısı harflerle (İzmirliler trikoları) yazılıydı. Nejdet Bayoğlu'nun marketi, Ahmet Kantarcıoğlu’nun kasap dükkânı ve tam köşede Acemlerin Abbas ustanın dükkânı vardı.


 
Tuba Otelinin doğusunda, kaldırımdan yaklaşık bir m. yükseklikte dikdörtgen şeklindeki bina Ali Civelek tarafından içkili lokanta olarak faaliyetini sürdürdü (1). Bu lokantanın çaprazında, şimdiki birmilyoncunun yerinde Madamın içkili lokantası vardı (2). Ali Civelek'in lokantası daha sonra sırasıyla; Canip Özcan tarafından kahvehane (3), Türkiye İş Bankası (4), Sebahattin Öztaş’ın Kardelen lokantası (5) ve şimdi de Köksal Kavas'ın 'Eroğlu mağazası' oldu.

 

DİPNOTLAR:
1-Ali Civelek, aslen Trabzon'un Araklı ilçesinden olup, kendi elleriyle yaptığı 40 kat baklavası ile ün salmıştı. Daha sonra müdürlüğünü emekli bir albayın yaptığı, adisyon fişlerinde PA-KA-HO yazan bakanlık onaylı 2 yıldızlı turistik oteli işletti. Şehitliğin güneyinde asfaltın kenarındaki etrafı briketle çevrili bahçeli evde otururdu. Oğlu Emrullah, liseyi burada okudu. Liseyi bitirdikten sonra, küçük bir market daha sonra da Araklı’da kahvehane açtı.

2-Herkesin Madam dediği, Tatar Türk'ü Naciye ablanın iki kızı vardı. Evleri ise, şimdiki sosyete giyimin karşısında iki katlı olup yan yanaydı. Bir kızı Talat Erdem, diğeri ise Galip Temelli ile evliydi. Galip Temelli’yi, her gün demiryolunda elleri arkada dalgın bir şekilde gezerken görürdük. Köprüköy'deki Deliçermiği de çalıştırdılar. Üç kızı iki oğlu vardı. Hikmet'le ilkokul ve ortaokulda beraber okuduk. Narman Tarım Lisesini okudu ve genç yaşta rahmetli oldu.

3-Canip Özcan'ın işlettiği kahvehane kaldırımdan biraz yüksekti. Bulkasım köyü civarında kar damlarında biriktirdiği kar ile dondurma, vişne şurubu, limonata ve ayran yapardı. Ayrıca bahçelerin girişinde dondurma dükkânı vardı. Son zamanlarda Veli Baba çay bahçesini de çalıştırdı. Çermiği işlettiği zaman, havluların yıkanması için sanayi tipi çamaşır makinası almıştı. Çermikte katkısız portakal suyu, meşrubat ve demlik usulü çay satılırdı.
 
4-1984 yılında yaklaşık 17 dönüme ayçekirdeği ekmiştik. 2 ton ayçekirdeğini kilosu 200 liradan, şimdiki sosyete giyimin karşısında toptancılık yapan Zeki Gerekli'ye sattım. Numuneyi kontrol edince, hemen getirmemi söyledi. Çeki yazdı ve saat 3'den sonra bankaya gitmemi söyledi. İş Bankası'na gidip, kapının tam karşısındaki vezneye çeki gösterince, kısa boylu (İbrahim Gürsaç'ın apartmanında kalan) Antalya'lı müdür dahil bütün personel başıma toplandı. Müdür, hemen kahve söyledi ve parayı bankaya yatırmamı rica etti. Yatırmayacağımı söyleyince hepsi kayboldu. Gelmeyen kahve de dahil..
5-Sebahattin Öztaş, odun ateşinde döner keserken devamlı çay ve sigara içerdi.



MÜZİK BUKETİ
SANAT MÜZİĞİ: Unutmadım seni ben. (Ayşe Taş)
ARABESK: Şu dağlarda kar olsaydım. (Mine Koşan
TÜRKÜ: Harmandalı. (Tolga Çandar)
FANTEZİ: Madem derdimi sordun dinlemeye mecbursun. (Zeki Müren)
HAFİF MÜZİK/ARANJMAN: Günahım seni sevmek. (Henny & Wassilaky)
YABANCI: Eres todo en mi. (Ana Gabriel)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.