17 aralık sabahına,
İstanbul ve Ankara Emniyetinin eş zamanlı olarak ve savcının emriyle yaptığı bir operasyonla uyandık.
Bu operasyon üç ayrı dosya içeriyor ve bu üç ayaklı soruşturmanın şüphelileri aynı gün yapılan sabah operasyonlarıyla göz altına alındılar.
Şimdi bu dosyaların detaylarına inmeden kısaca içeriklerini yazalım.
1.dosya rüşvet;
Bu dosya ile İstanbul’da bir İlçe belediye Bakanı ve iş adamları göz altına alındı.
2.Dosya altın kaçakçılığı;
Bu dosya ile de Bir kamu bankasının genel Müdürü ve işadamları göz altına alındı.
3.dosya yolsuzluk;
Bu dosya ile de üç Bakanın çocukları,özel kalem müdürleri,danışmanları göz altına alındı…
Bu operasyonla alakalı olarak,
Benim düşüncem ve pozisyonum şudur;
Temel insan hakları mutlaka gözetilmelidir.
Soruşturma devam ederken kimseyi peşinen suçlu ilan etmemek gerekir.
Benim için önemli olan,
"Beraatı zimmet asıldır.." ilkesidir.
Yani,
Tersi kanıtlanmadıkça insanlar suçsuzdur.
Ancak;
Tüm bunları belirttikten sonra,şunu da kesinlikle söylemek isterim...
Hiç kimse lafı evirip çevirmesin...
Bu olanları hiç kimse;
Dış güçler.
Şer güçler.
Türkiye'nin büyümesini gelişmesi istemeyen güçler.
Faiz lobisi.
Erdoğansız bir Türkiye isteniyor.
Bunlar diz çöktürme hamleleri.
Ülkemizde ameliyat yapma planları.
Arap sermayesinin bu ülkede olmasından rahatsız olanların oyunu.
Yada geçmiş iktidarları kötüleyerek.
Yada buna benzer şeyler söyleyerek örtemez,geçiştiremez.
Bu olaylar üstü örtülemeyecek,savunulamayacak kadar önemlidir.
Belki de,
2001'de ki yolsuzluklardan,hortumlardan daha büyük bir olay var karşımızda.
O zaman da hepimiz ayağa kalkmıştık.
Şimdi de insanların ayağa kalkması normal.
Bırakalım yargı görevini yapsın.
Suçlular cezasını çeksin.Suçsuz olanlar bir an önce bırakılsın.
Kimse mağdur olmasın.
Şimdi sabırla takip edeceğiz,bekleyip göreceğiz...
Bu operasyonlar nasıl SONUÇLANACAK..?!
Son söz;
Hukuk bir gün hepimize lazım olacak..!