Ali Osman ENGİN
Köşe Yazarı
Ali Osman ENGİN
 

DERİNLEŞEN KRİZ YENİ KIYILARINA YÖNELİYOR!..

Sahada yeni taktiklerle derinleşen Ukrayna ve Rusya arasındaki asimetrik savaş; Amerika ve Rusya arasında çok önceden yapılan dünyayı paylaşım ve köleleştirme anlaşmaları çerçevesinde zaman zaman hızlanıp, zaman zaman yavaşlayarak devam ediyor. Bu kirli oyun savaşını anlayabilmek için; Afganistan-Rusya, Afganistan-Amerika, Arap Baharı, İran-İsrail, Azerbaycan-Türkiye-Ermenistan ve Rusya, Doğu Akdeniz-Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs ve bu alanlarda oluşturulmaya çalışılan suni ve zorlama ittifaklarla beraber en son Karadeniz’de birbirini takip eden güç dengeleri, Avrasya ve Hazar havzası rekabetinin sebep ve sonuçlarıyla analiz edilmesi ve muhtemelen kurgulanmaya çalışılan yeni sentezlerin anlaşılması gerekir. Sürekli dillendirilen enerji savaşları ise, bu Mağma tabakasının perdelenmeye çalışılan kamuflajı olduğu bilinmelidir. Çünkü temel insani ihtiyaçlar çerçevesinde, bir ölçüde rekabet anlayışıyla ortaya konulmaya çalışılan mücadelenin; belli bakış açılarıyla mazur görüldüğü anlaşılmaktadır.   İşte bu pencereden bakıldığı zaman; aslında dünyayı yeniden tanzim ve taksim etme çabaları temelinde psikolojik, sosyolojik, ekonomik her türlü savaş usul ve esaslarının devrede olduğu üçüncü dünya savaşının çoktan başlatıldığı anlaşılacaktır. Her türlü cana ve canlıya kast eden bu senaryoları okuyamayan devlet ve toplumların, oyun kurucu küresel aktörlerin seçilen kurbanları olduklarını anlamaya başladıkları an, çoktan işin işten geçtiğini anlasalar da, geri dönüşü olmayan bir yola girdikleri fark edilecektir. Ülke olarak karşı karşıya kaldığımız göç olayları da bu senaryonun başka bir dinamik parametresidir. Dünyanın geldiği bu noktada, tarihsel bakış açısıyla çok daha hassas değerlendirmeleri bire bir alan uzmanı olan tarihçilerimize bırakıyorum. Ancak yakın tarihsel olayların şahitleri olarak bizlerinde bire bir yaşanan durumlar şeklinde adlandırılan bu tarihsel olaylardan yola çıkıldığında, ulaşılan genellemeleri sosyolojik bakış açısıyla analiz etme ve yorumlama çabamızın ülkemiz ve milletimiz adına gerekli olacağını vurgulamak isterim.   Hazırlanan bu küresel senaryonun zemin bulması için, görüntüde sanki birbirlerine karşıymış gibi algı uyandıran ama gerçekte birbirlerini dengeleyen iki tarafa ihtiyaç vardır. Bunlar Amerika ve Rusya’dır. Tek kutuplu olduğu iddia edilen ancak gerçekte öyle olmayan bir dünyada, Amerika veya Rusya’nın bu senaryoyu harekete geçirmeleri imkân ve ihtimal dışıdır. Bunu anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. Dünyanın her neresinde bir kaos yaratılmışsa, orada Amerika ve Rusya vardır. Yada bu devletlerin görüntü olarak destek verdikleri üçüncü ülkeler vardır. Çünkü hazırlanan senaryolar süreç tasarımıyla dizayn edilmektedir. Belki hesap edemedikleri değişkenlere de işte bu süreç esnasında müdahale edilerek yeniden rotalar çizilmektedir. Teknolojik dönüşümünü hemen hemen tamamlama durumunda olan ve dünyanın geleceğinde stratejik alanlardan olan tarım alanında önemli bir ivme kazanan Ukrayna, Rusya ve Amerika’yı derinden endişelendirmiştir. Ukrayna’nın Türkiye ile olan yakın ve stratejik ilişkileri de onları derinden tedirgin eden bir başka dinamik olmuştur. Onun için bu oyunun ana hedeflerinden birisinin de Allah korusun Türkiye olması muhtemeldir. Bu oyunun ayak sesleri serseri mayınlarla duyulmaya başlamıştır. Bu çerçevede, Sırbistan, Bosna Hersek ve Kosova ısıtılmaya başlamış ve belki dikkatleri dağıtmak için Rusya’nın Japonya etrafında adalar sorunu ile ilgili olacağı düşünülen tatbikatları devreye girmiştir. Hatta Japonya’nın ekonomik ve teknolojik kalkınma hamleleri de tarihsel derinlikleriyle Rusya ve Amerika’yı düşündürmektedir.   Ukrayna ve Rusya arasında gibi gözüken savaşa Türkiye’nin bir türlü çekilmesinin planları yapılıyor. Fransa, Türkiye ve Yunanistan’ın ortak bir operasyonla sivilleri kurtarma teşebbüsünün nasıl sonuçlanacağı da iyi değerlendirilmelidir. Bu düzende yapılacak hataların telafisi olmayacaktır. Daha dün Doğu Akdeniz de can düşmanlığına soyunan Fransa ve Yunanistan’la ortak bir operasyonun ne anlama geldiğini anlamak kolay değildir. Bu konularda alınması gereken tedbirlerin başında hiç şüphe yok ki, içeride milli birlik ve beraberliğin tesis edilmesi, tarımsal ve teknolojik üretim ve istihdam politikalarına vakit geçirmeden geçilmesi çok kritik hedefler olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Ukrayna’ya Rusya karşısında direnme ve dayanma gücü ve kapasitesi veren işte bu birlik ve beraberlik ruhudur. Bu ruhu bozmaya çalışanlar, her zaman olduğu gibi görüntüsü ve adı ne olursa olsun emperyalizmin ileri karakolları olan FETÖ/PDY/PKK/DHKPC gibi tüm terör örgütleri ve onlarla irtibatlı ve iltisaklı olan uzantılarıdır.   Ülkemizin bu çerçevede beka meselesini dile getiren ve devletimiz adına çözüm önerileri getirmeye çalışan milli ve yerli insanlarımızın değersizleştirilmesi, etraflarının duvarlarla kapatılması ve devletle olan irtibatlarının kesilmesi gibi kirli çabalar sinsi sinsi devam etmektedir. Ama unutulmamalıdır ki, devletimiz güçlüdür, açık ve örtülü olarak tezgâhlanan oyunların farkındadır. Her türlü hain teşebbüs kayıt altındadır, yeri ve zamanı geldiğinde tüm detaylarıyla ortaya serilecek ve bedeli ödettirilecektir. Vatan ve millet sevdasına toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi ve Emniyet güçlerimizi Allah’a emanet ediyorum. Mübarek Ramazanı şerifin Türk-İslâm alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.  
Ekleme Tarihi: 29 Mart 2022 - Salı
Ali Osman ENGİN

DERİNLEŞEN KRİZ YENİ KIYILARINA YÖNELİYOR!..

Sahada yeni taktiklerle derinleşen Ukrayna ve Rusya arasındaki asimetrik savaş; Amerika ve Rusya arasında çok önceden yapılan dünyayı paylaşım ve köleleştirme anlaşmaları çerçevesinde zaman zaman hızlanıp, zaman zaman yavaşlayarak devam ediyor. Bu kirli oyun savaşını anlayabilmek için; Afganistan-Rusya, Afganistan-Amerika, Arap Baharı, İran-İsrail, Azerbaycan-Türkiye-Ermenistan ve Rusya, Doğu Akdeniz-Türkiye-Yunanistan-Kıbrıs ve bu alanlarda oluşturulmaya çalışılan suni ve zorlama ittifaklarla beraber en son Karadeniz’de birbirini takip eden güç dengeleri, Avrasya ve Hazar havzası rekabetinin sebep ve sonuçlarıyla analiz edilmesi ve muhtemelen kurgulanmaya çalışılan yeni sentezlerin anlaşılması gerekir. Sürekli dillendirilen enerji savaşları ise, bu Mağma tabakasının perdelenmeye çalışılan kamuflajı olduğu bilinmelidir. Çünkü temel insani ihtiyaçlar çerçevesinde, bir ölçüde rekabet anlayışıyla ortaya konulmaya çalışılan mücadelenin; belli bakış açılarıyla mazur görüldüğü anlaşılmaktadır.

 

İşte bu pencereden bakıldığı zaman; aslında dünyayı yeniden tanzim ve taksim etme çabaları temelinde psikolojik, sosyolojik, ekonomik her türlü savaş usul ve esaslarının devrede olduğu üçüncü dünya savaşının çoktan başlatıldığı anlaşılacaktır. Her türlü cana ve canlıya kast eden bu senaryoları okuyamayan devlet ve toplumların, oyun kurucu küresel aktörlerin seçilen kurbanları olduklarını anlamaya başladıkları an, çoktan işin işten geçtiğini anlasalar da, geri dönüşü olmayan bir yola girdikleri fark edilecektir. Ülke olarak karşı karşıya kaldığımız göç olayları da bu senaryonun başka bir dinamik parametresidir. Dünyanın geldiği bu noktada, tarihsel bakış açısıyla çok daha hassas değerlendirmeleri bire bir alan uzmanı olan tarihçilerimize bırakıyorum. Ancak yakın tarihsel olayların şahitleri olarak bizlerinde bire bir yaşanan durumlar şeklinde adlandırılan bu tarihsel olaylardan yola çıkıldığında, ulaşılan genellemeleri sosyolojik bakış açısıyla analiz etme ve yorumlama çabamızın ülkemiz ve milletimiz adına gerekli olacağını vurgulamak isterim.

 

Hazırlanan bu küresel senaryonun zemin bulması için, görüntüde sanki birbirlerine karşıymış gibi algı uyandıran ama gerçekte birbirlerini dengeleyen iki tarafa ihtiyaç vardır. Bunlar Amerika ve Rusya’dır. Tek kutuplu olduğu iddia edilen ancak gerçekte öyle olmayan bir dünyada, Amerika veya Rusya’nın bu senaryoyu harekete geçirmeleri imkân ve ihtimal dışıdır. Bunu anlamak için kâhin olmaya gerek yoktur. Dünyanın her neresinde bir kaos yaratılmışsa, orada Amerika ve Rusya vardır. Yada bu devletlerin görüntü olarak destek verdikleri üçüncü ülkeler vardır. Çünkü hazırlanan senaryolar süreç tasarımıyla dizayn edilmektedir. Belki hesap edemedikleri değişkenlere de işte bu süreç esnasında müdahale edilerek yeniden rotalar çizilmektedir. Teknolojik dönüşümünü hemen hemen tamamlama durumunda olan ve dünyanın geleceğinde stratejik alanlardan olan tarım alanında önemli bir ivme kazanan Ukrayna, Rusya ve Amerika’yı derinden endişelendirmiştir. Ukrayna’nın Türkiye ile olan yakın ve stratejik ilişkileri de onları derinden tedirgin eden bir başka dinamik olmuştur. Onun için bu oyunun ana hedeflerinden birisinin de Allah korusun Türkiye olması muhtemeldir. Bu oyunun ayak sesleri serseri mayınlarla duyulmaya başlamıştır. Bu çerçevede, Sırbistan, Bosna Hersek ve Kosova ısıtılmaya başlamış ve belki dikkatleri dağıtmak için Rusya’nın Japonya etrafında adalar sorunu ile ilgili olacağı düşünülen tatbikatları devreye girmiştir. Hatta Japonya’nın ekonomik ve teknolojik kalkınma hamleleri de tarihsel derinlikleriyle Rusya ve Amerika’yı düşündürmektedir.

 

Ukrayna ve Rusya arasında gibi gözüken savaşa Türkiye’nin bir türlü çekilmesinin planları yapılıyor. Fransa, Türkiye ve Yunanistan’ın ortak bir operasyonla sivilleri kurtarma teşebbüsünün nasıl sonuçlanacağı da iyi değerlendirilmelidir. Bu düzende yapılacak hataların telafisi olmayacaktır. Daha dün Doğu Akdeniz de can düşmanlığına soyunan Fransa ve Yunanistan’la ortak bir operasyonun ne anlama geldiğini anlamak kolay değildir. Bu konularda alınması gereken tedbirlerin başında hiç şüphe yok ki, içeride milli birlik ve beraberliğin tesis edilmesi, tarımsal ve teknolojik üretim ve istihdam politikalarına vakit geçirmeden geçilmesi çok kritik hedefler olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, Ukrayna’ya Rusya karşısında direnme ve dayanma gücü ve kapasitesi veren işte bu birlik ve beraberlik ruhudur. Bu ruhu bozmaya çalışanlar, her zaman olduğu gibi görüntüsü ve adı ne olursa olsun emperyalizmin ileri karakolları olan FETÖ/PDY/PKK/DHKPC gibi tüm terör örgütleri ve onlarla irtibatlı ve iltisaklı olan uzantılarıdır.

 

Ülkemizin bu çerçevede beka meselesini dile getiren ve devletimiz adına çözüm önerileri getirmeye çalışan milli ve yerli insanlarımızın değersizleştirilmesi, etraflarının duvarlarla kapatılması ve devletle olan irtibatlarının kesilmesi gibi kirli çabalar sinsi sinsi devam etmektedir. Ama unutulmamalıdır ki, devletimiz güçlüdür, açık ve örtülü olarak tezgâhlanan oyunların farkındadır. Her türlü hain teşebbüs kayıt altındadır, yeri ve zamanı geldiğinde tüm detaylarıyla ortaya serilecek ve bedeli ödettirilecektir. Vatan ve millet sevdasına toprağa düşen tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi ve Emniyet güçlerimizi Allah’a emanet ediyorum.

Mübarek Ramazanı şerifin Türk-İslâm alemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler