Ali Osman ENGİN
Köşe Yazarı
Ali Osman ENGİN
 

SİYASET VE SEÇİM SÖYLEMLERİNDE KIZILELMA!..

On binlerce yıl evvel “Millet” ve “Devlet” olma bilincine  ulaşan, Türk Milleti beni bizde eritmiş olarak sarsılmaz bir birlik ve beraberlik ruhuyla, yüzyılların ardından süzüle süzüle, arına arına  gelen kültür ve değerler temelinde “Kızılelma” ülküsüyle beraber tarih sahnesindeki yerini almıştır. Genel olarak kabul gören tanıma göre, sarsılmaz bir hedef ve ötelenemez bir amacı simgeleyen “Kızılelma”, ilk olarak Orta Asya’da Türklerin arasında doğan, özellikle Osmanlılar döneminde tarih ve edebiyata dahil edilmiş olan ve sembolik olarak Türk Devletleri için fetih ve hakimiyet anlayışını temsil eden bir imge olarak ortaya çıkmıştır. Türk Milliyetçiliğinin doğuşunda aktif rol almış olan Ziya Gökalp ile ayrı bir boyuta taşınmış ve Türk Milleti için adeta nihai bir hedef ülküsü/anlayışı haline gelmiştir. Merhum Ziya Gökalp’in “Kızılelma” isimli eseri 1908 devriminden sonra İttihat ve Terakki Cemiyetinin iktidarında yükselen Türk-İslâm Milliyetçiliğinin bir kolu olan “Turan Ülküsü” ile ilişkilidir. Bu kavram bazen farklı değerlendirilse de, Türk Devlet Erkânı tarafından bu kavramın günümüzde; “Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşlarıyla beraber barış, huzur, refah içerisinde ve bağımsız bir şekilde yaşamasının hedef olarak algılanması gerektiği”şeklinde anlamlı yorumları yapılmış ve devlet aklı durumdan vaziyet çıkarmıştır. Bu kavramı yayılmacı bir politika bağlamında algılamak yerine, Türkiye’nin çevre ülkelerle geliştirmekte olduğu ilişkileri tarihsel ve doğal bir sürecin parçası olarak görmek gerekmektedir. Şüphesiz nihai hedef ve gaye olarak Türk-İslâm birlikteliğini ve davasını da temsil etmektedir.               “Kızılelma Ülküsü” esasında her dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarıyla değerlendirilmektedir. Türk-İslâm toplumlarında bu kavramın fikirlere, düşüncelere ve davranışlara konu olması daha çok kültürel açıdan büyük bir önem ve düzen arz etmektedir. Anlaşılacağı gibi bu sihirli kavramın özünde; birlik ve beraberlik, millet olma düşüncesi, tarih şuuru ve bilinci vardır. Ne yazık ki, siyasetin kutuplaştırdığı, aynı milletin mensupları arasında adeta bir grubun kendi varlığını başka bir siyasi grubun yokluğuna dayandırdığı toplumsal yapılarla “Kızılelma Ülküsü” nün ruhunun Devlet ve Millet bedenini terk etmiş olmasıihtimali ortadadır. Ülkemizde siyasetin toplumu birbiriyle bir araya gelemeyen, bir grubun varlığının diğer grubun yokluğuna entegre edildiği bir yapıya sokması “Kızılelma Ülküsü” temelindeki şahlanışın kültürel ve tarihi kodlarının hiçbir durum ve vaziyette bozulmaması, kolunun, kanadınınkırılmaması Milli ve Yerli olmanın en temel dayanağıdır.Çünkü kol kırılıp içerde kalmıyor. Aç sırtlanların sofralarında meze yapılmaya çalışılıyor.Elini veren kolunu da kurtaramıyor!..Katliam ve soykırımlarla birilerinin kanlı kursağına girenin haddi hesabı yok, ama giden bizden – hepimizden gidiyor. Filistin’de, Gazze’de yaşananlar iyi okunmalıdır.   Bilinmelidir ki kaybedilen her bir değerin yeniden can suyu vermek için kazası da yoktur. Akıllı soğanı sarımsağı hesap ederken deli atı binip suyu geçiyor ve hesabı tutturamayanlar suyu geçemeden boğulup gidiyorlar. Toplumsal olaylar bire bir yaşanan somut durumlar ve oralardan yola çıkılarak ulaşılan genellemeler kapsamında iyi analiz edilip değerlendirilmediği zaman, önleyici tedbirler alınamayacak ve varılacak nihai hedefi işaret eden “Kızılelma Ülküsü” de, kızıl rengini, elma olma tadını ve mitolojik olarak güneşten aldığı sıcaklığını ve yol gösterici ışığını kaybedecektir. Artık her bir bireyin Kızılelma’sı sadece kendi mutfağına ve ambarına giden yolu aydınlatacak, daha yenilecek bir şey kalmayınca da, elde avuçta kalan değerler yenilmeye başlanacaktır. Vatan ve Millet savunmasında öz canlarını cananlarına feda edenlerin, baş koydukları yolun “Kızılelma” yolu olduğunu söylemeleri asla sıradan ve tesadüfi bir söylem değildir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçelinin ve Cumhur Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın da zaman zaman bu dirik ve cana can ve ruha ruh katan sihirli kavrama vurgu yapmaları çok ama çok değerli ve önemlidir. Bu söylemler zaman ve mekân bağımsız siyaset üstü söylemlerdir.   Türkiye Cumhuriyeti Devletini Devletim, Ay Yıldızlı Bayrağını Bayrağım, her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan Vatanını Vatanım, bütün insanlığa yaşatan, koruyan Türk-İslâm medeniyetini sunan tarihine tarihim diyen her şahsiyetin mutlaka sahiplenmesi gereken nihai bir hedeftir. Bu değerler temelinde siyasi düşüncesi ne olursa olsun, herkesin birbirine el vermesi, “Kızılelma Ülküsü” nü hakim kılmak için hasret ve sevda türküleri söylemesi, içerisinde yaşadığımız dönem itibariyle en fazla ihtiyaç duyduğumuz motivasyon ve enerji kaynağımızdır.Ancak bu duygu ve düşünce ile Yunus’un deyimiyle yaratılanı yaratandan ötürü hoş görebilme erdemini yakalayıp “İnsanı Kâmil” mertebeye ulaşabiliriz. Bu dava esasında sadece Türk-İslâm Milleti için değil, tüm insanlık için bir kurtuluş reçetesi olacaktır.               Yüzyılların ardından süzüle süzüle ve berraklaşa berraklaşa gelen kültür ve değerler etrafında Millet olarak bir araya gelen ve bireyden öte, İbni Haldun’un deyimiyle şahsiyet olabilen herkes; dili, dini, kökeni mezhebi ne olursa olsun birbirlerinin en ama en değerlileridir. Çünkü yaratılışın fıtratına uygun insan olmanın da gereği budur ve böyle bilinmelidir.               Canı ve ruhu olan herkese en derin sevgi ve saygılarımla.   [1] Mahmut Hamsici, “Kızıl elma: Kavramın anlamı nedir? İktidar kızıl elma söylemine neden başvurdu?”, BBC Türkçe, 28 Ağustos 2020, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-53944335 [2] Bulat Nogmanov, “Erdoğan bites a piece of ‘redapple’”, RealnoeVremya, 24 Kasım 2020, https://realnoevremya.com/articles/4978-the-red-apple-is-a-model-of-turkish-nationalism [3] “İletişim Başkanlığı Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü dolayısıyla “Kızıl Elma” marşı hazırladı”, T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 24 Ağustos 2020, https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/iletisim-baskanligi-malazgirt-zaferinin-949-yildonumu-dolayisiyla-kizil-elma-marsi-hazirladi [4] Nogmanov, “Erdoğan bites a piece of ‘redapple’”. [5]Teoman Ertuğrul Tolun, “German-French JointCulturalInstitutes: Transformation Of The “Civilizing” Mission Of West EuropeanColonialism”, Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), 26 Şubat 2019, https://avim.org.tr/en/Analiz/GERMAN-FRENCH-JOINT-CULTURAL-INSTITUTES-TRANSFORMATION-OF-THE-CIVILIZING-MISSION-OF-WEST-EUROPEAN-COLONIALISM birlik ve beraberlik ruhuyla
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2024 - Perşembe
Ali Osman ENGİN

SİYASET VE SEÇİM SÖYLEMLERİNDE KIZILELMA!..

On binlerce yıl evvel “Millet” ve “Devlet” olma bilincine  ulaşan, Türk Milleti beni bizde eritmiş olarak sarsılmaz bir birlik ve beraberlik ruhuyla, yüzyılların ardından süzüle süzüle, arına arına  gelen kültür ve değerler temelinde “Kızılelma” ülküsüyle beraber tarih sahnesindeki yerini almıştır. Genel olarak kabul gören tanıma göre, sarsılmaz bir hedef ve ötelenemez bir amacı simgeleyen “Kızılelma”, ilk olarak Orta Asya’da Türklerin arasında doğan, özellikle Osmanlılar döneminde tarih ve edebiyata dahil edilmiş olan ve sembolik olarak Türk Devletleri için fetih ve hakimiyet anlayışını temsil eden bir imge olarak ortaya çıkmıştır. Türk Milliyetçiliğinin doğuşunda aktif rol almış olan Ziya Gökalp ile ayrı bir boyuta taşınmış ve Türk Milleti için adeta nihai bir hedef ülküsü/anlayışı haline gelmiştir. Merhum Ziya Gökalp’in “Kızılelma” isimli eseri 1908 devriminden sonra İttihat ve Terakki Cemiyetinin iktidarında yükselen Türk-İslâm Milliyetçiliğinin bir kolu olan “Turan Ülküsü” ile ilişkilidir. Bu kavram bazen farklı değerlendirilse de, Türk Devlet Erkânı tarafından bu kavramın günümüzde; “Türkiye Cumhuriyetinin bütün vatandaşlarıyla beraber barış, huzur, refah içerisinde ve bağımsız bir şekilde yaşamasının hedef olarak algılanması gerektiği”şeklinde anlamlı yorumları yapılmış ve devlet aklı durumdan vaziyet çıkarmıştır. Bu kavramı yayılmacı bir politika bağlamında algılamak yerine, Türkiye’nin çevre ülkelerle geliştirmekte olduğu ilişkileri tarihsel ve doğal bir sürecin parçası olarak görmek gerekmektedir. Şüphesiz nihai hedef ve gaye olarak Türk-İslâm birlikteliğini ve davasını da temsil etmektedir.

 

            “Kızılelma Ülküsü” esasında her dönemin sosyal, kültürel ve ekonomik koşullarıyla değerlendirilmektedir. Türk-İslâm toplumlarında bu kavramın fikirlere, düşüncelere ve davranışlara konu olması daha çok kültürel açıdan büyük bir önem ve düzen arz etmektedir. Anlaşılacağı gibi bu sihirli kavramın özünde; birlik ve beraberlik, millet olma düşüncesi, tarih şuuru ve bilinci vardır. Ne yazık ki, siyasetin kutuplaştırdığı, aynı milletin mensupları arasında adeta bir grubun kendi varlığını başka bir siyasi grubun yokluğuna dayandırdığı toplumsal yapılarla “Kızılelma Ülküsü” nün ruhunun Devlet ve Millet bedenini terk etmiş olmasıihtimali ortadadır. Ülkemizde siyasetin toplumu birbiriyle bir araya gelemeyen, bir grubun varlığının diğer grubun yokluğuna entegre edildiği bir yapıya sokması “Kızılelma Ülküsü” temelindeki şahlanışın kültürel ve tarihi kodlarının hiçbir durum ve vaziyette bozulmaması, kolunun, kanadınınkırılmaması Milli ve Yerli olmanın en temel dayanağıdır.Çünkü kol kırılıp içerde kalmıyor. Aç sırtlanların sofralarında meze yapılmaya çalışılıyor.Elini veren kolunu da kurtaramıyor!..Katliam ve soykırımlarla birilerinin kanlı kursağına girenin haddi hesabı yok, ama giden bizden – hepimizden gidiyor. Filistin’de, Gazze’de yaşananlar iyi okunmalıdır.

 

Bilinmelidir ki kaybedilen her bir değerin yeniden can suyu vermek için kazası da yoktur. Akıllı soğanı sarımsağı hesap ederken deli atı binip suyu geçiyor ve hesabı tutturamayanlar suyu geçemeden boğulup gidiyorlar. Toplumsal olaylar bire bir yaşanan somut durumlar ve oralardan yola çıkılarak ulaşılan genellemeler kapsamında iyi analiz edilip değerlendirilmediği zaman, önleyici tedbirler alınamayacak ve varılacak nihai hedefi işaret eden “Kızılelma Ülküsü” de, kızıl rengini, elma olma tadını ve mitolojik olarak güneşten aldığı sıcaklığını ve yol gösterici ışığını kaybedecektir. Artık her bir bireyin Kızılelma’sı sadece kendi mutfağına ve ambarına giden yolu aydınlatacak, daha yenilecek bir şey kalmayınca da, elde avuçta kalan değerler yenilmeye başlanacaktır. Vatan ve Millet savunmasında öz canlarını cananlarına feda edenlerin, baş koydukları yolun “Kızılelma” yolu olduğunu söylemeleri asla sıradan ve tesadüfi bir söylem değildir. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Dr. Devlet Bahçelinin ve Cumhur Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın da zaman zaman bu dirik ve cana can ve ruha ruh katan sihirli kavrama vurgu yapmaları çok ama çok değerli ve önemlidir. Bu söylemler zaman ve mekân bağımsız siyaset üstü söylemlerdir.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devletini Devletim, Ay Yıldızlı Bayrağını Bayrağım, her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan Vatanını Vatanım, bütün insanlığa yaşatan, koruyan Türk-İslâm medeniyetini sunan tarihine tarihim diyen her şahsiyetin mutlaka sahiplenmesi gereken nihai bir hedeftir. Bu değerler temelinde siyasi düşüncesi ne olursa olsun, herkesin birbirine el vermesi, “Kızılelma Ülküsü” nü hakim kılmak için hasret ve sevda türküleri söylemesi, içerisinde yaşadığımız dönem itibariyle en fazla ihtiyaç duyduğumuz motivasyon ve enerji kaynağımızdır.Ancak bu duygu ve düşünce ile Yunus’un deyimiyle yaratılanı yaratandan ötürü hoş görebilme erdemini yakalayıp “İnsanı Kâmil” mertebeye ulaşabiliriz. Bu dava esasında sadece Türk-İslâm Milleti için değil, tüm insanlık için bir kurtuluş reçetesi olacaktır.

 

            Yüzyılların ardından süzüle süzüle ve berraklaşa berraklaşa gelen kültür ve değerler etrafında Millet olarak bir araya gelen ve bireyden öte, İbni Haldun’un deyimiyle şahsiyet olabilen herkes; dili, dini, kökeni mezhebi ne olursa olsun birbirlerinin en ama en değerlileridir. Çünkü yaratılışın fıtratına uygun insan olmanın da gereği budur ve böyle bilinmelidir.

 

            Canı ve ruhu olan herkese en derin sevgi ve saygılarımla.

 

[1] Mahmut Hamsici, “Kızıl elma: Kavramın anlamı nedir? İktidar kızıl elma söylemine neden başvurdu?”, BBC Türkçe, 28 Ağustos 2020, https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-53944335

[2] Bulat Nogmanov, “Erdoğan bites a piece of ‘redapple’”, RealnoeVremya, 24 Kasım 2020, https://realnoevremya.com/articles/4978-the-red-apple-is-a-model-of-turkish-nationalism

[3] “İletişim Başkanlığı Malazgirt Zaferi’nin 949. yıl dönümü dolayısıyla “Kızıl Elma” marşı hazırladı”, T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 24 Ağustos 2020, https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/iletisim-baskanligi-malazgirt-zaferinin-949-yildonumu-dolayisiyla-kizil-elma-marsi-hazirladi

[4] Nogmanov, “Erdoğan bites a piece of ‘redapple’”.

[5]Teoman Ertuğrul Tolun, “German-French JointCulturalInstitutes: Transformation Of The “Civilizing” Mission Of West EuropeanColonialism”, Avrasya İncelemeleri Merkezi (AVİM), 26 Şubat 2019, https://avim.org.tr/en/Analiz/GERMAN-FRENCH-JOINT-CULTURAL-INSTITUTES-TRANSFORMATION-OF-THE-CIVILIZING-MISSION-OF-WEST-EUROPEAN-COLONIALISM

birlik ve beraberlik ruhuyla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetepasinler.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler acotr.org deneme bonusu veren siteler 2023 deneme bonusu veren siteler güzel sözler deneme bonusu veren siteler