Soma’da meydana gelen olay kaza değil. İHMAL. Bu ihmalin sonucunda resmen bir “katliam” yaşandı ve tam 301 işçimiz öldü. 301 eve ateş düştü. 301 anne baba evladını kaybetti. 301 çocuk yetim kaldı. 301 kadın eşini kaybetti. Bu katliamda hayatını kaybeden işçilerimiz bana göre görev ‘Şehidi’dir. Soma’da ki  KATLİAM’ın üzerinden yaklaşık on gün geçti. Detaylar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Soma’da Maden ocağında, İşçiler 1.200 ile 1.800 TL.arasında değişen ücretlerle köle gibi çalıştırılmışlar. Maden ocaklarında Taşeronluk yokmuş (!) DAYI BAŞI sistemi varmış. Taşeronluğun adını “dayı başılık” koymuşlar bunu da insanlara “Bizde taşeronluk yok..” diyerek, Sanki dayı başılık çok iyi bir şeymiş diye yutturmaya çalışıyorlar. Taşeronluk yada dayı başılık sistemi; Resmen köleliktir. İnsanın ve insan Emeğinin sömürüsüdür. Paraya, Çalışmaya, Evine helalinden ekmek götürmeye ihtiyacı olan insanlar birileri tarafından maden ocaklarına resmen satılmışlar. Hepimiz bu kaza olana dek, Madencilerin yüksek ücretle ve güvenlikli ocaklarda çalıştığını sanıyorduk. Oysa hiçte öyle değilmiş. Çalışmayan,bozuk,küflü gaz maskeleri. Sağlıksız ortamlar. Yemek molası olmayan. Firmanın yemek dahi vermediği. Üç kuruş paraya, Çalışmaya zorlanan, Daha çok üretim için yarıştırılan, Tamamına yakını bankalara borçlu işçiler olduğunu kazadan sonra öğrendik. Soma madeninin sahibi ise sıradan bir işadamıyken, Bu maden, Özelleştirildikten sonra alıp işletmeye başlıyor,holdingleşiyor ve Türkiye’nin en büyük kömür üreticisi oluyor. Bu madenden. Yani; İşçilerin sırtından kazandığı paralarla inşaat işine giriyor ve bugün İstanbul’un göbeğinde, En pahalı semtinde gökdelen dikiyor. Bu gökdelende ki daireleri de en ucuzu 1,5 milyon dolardan satıyor. Bu kadar zengin bir işadamı, İşçinin sağlığı,güvenliği ve hayatı söz konusu olduğunda cimri davranıyor. Milyon dolarlar kazandığı madene gerekli güvenlik yatırımlarını yapmıyor. Sırtından milyon dolarlar kazandığı işçinin hayatına değer kıymet vermiyor. Madenlerde 'kaçış-yaşam odaları..' yapmıyor. Bu çok zengin adam parayı değil, İşçinin canını düşünüp 5 milyon dolar harcasaydı bu 300 kişi ölmezdi. İşin en acıklı tarafı ise, Bu ocak her ne hikmetse yapılan bütün denetimlerden hep geçer not alıyor. Olay çok açıktır. Bu olay bir kaza değildir. İHMAL sonucu meydana gelen bir KATLİAMDIR. Ve, Bu katliamdan da herkes sorumludur. Kimse sorumluluktan kaçamaz. Çünkü; Yapılan pek çok BİLİMSEL araştırmaya göre;“İş Kazalarının” yüzde 98’i önlenebilir türdendir.Dolayısıyla “iş kazası” yoktur,Gerçekte alınmayan güvenlik önlemleri vardır. Dolayısıyla,Madenciliğin fıtratında; ÖLÜM yoktur.İHMAL ve bu ihmale GÖZ YUMANLAR vardır..! Sonuç olarak bu işin çözümü yine Devlettedir. Önerim; Özelleştirilen, Özel sektöre devredilen bütün madenler mutlaka geri alınmalıdır. İş güvenliği anlamında bütün tedbirleri alıp, Gerekli yatırımları yapmalıdır. Bu madenleri tekrar Devlet işletmelidir. Maden ocaklarında ki KÖLELİK düzenine son vermelidir. Bunu ancak Devlet yapabilir…   Son Söz; En temel insan hakkı,Yaşama Hakkıdır..!