Türkiye tarihi boyunca askeri darbelerle karşılaştı.
Hatırlayalım.,
Bir sabah yataklarımızdan kalktığımızda askerlerin yönetime el koyduğunu,
Yada muhtıra verdiğini radyolardan dinledik.
Televizyonlardan seyrettik.
Meclisler kapatıldı.
Yargı dahil,
Devletin tüm kurum ve kurulları askeri yönetimlerce yönetildi,kontrol edildi.
27 Mayıs 1960.
12 Mart 1971.
12 Eylül 1980.
28 Şubat 1997.
24 Nisan 2007.
Bunların hepsinde asker var.
Aslına bakarsanız biz,
Askeri darbelere alışkın bir Milletiz.
Ancak;
Ne var ki,
Türkiye,tarihinde ilk kez bir ‘Sivil Darbe’yle karşılaştı.
Neden bahsediyorum.
Çıkarılan yeni HSYK.ve İnternet Kanunu’ndan bahsediyorum.
Özellikle de HSYK kanunu’ndan bahsediyorum.
Bu Kanun;
Anayasa’nın en temel ilkesini,
Yani ‘Kuvvetler Ayrılığı…’ ilkesini yok eden,
Bağımsız yargıyı,
Bir Başbakan’ın ve onun tayin ettiği Adalet Bakanı’nın emrine veren bir Kanun.
Bu yasayla;
Yargıyla alakalı önemli yetkilerin tamamı.
Atama,Tayin ve terfiler ile soruşturma izinleri,
Adalet Bakanının iznine tabi olacak.
Yeni düzenlemeyle;
HSYK üyeleri hakkında disiplin soruşturması yapıp,
Disiplin cezası verme ve görevleriyle kişisel suçlarından soruşturma-kovuşturma yetkisi,
HSYK Genel Kurulu’ndan alınarak,
Kurul’un başkanı olan Adalet Bakanı’na veriyor.
Yani;
Bu yasayla,
Yargı siyasetin,siyasetçinin emrine sokuluyor.
Hiçbir Demokrasi’de olmayan,olamayacak şey oluyor,
‘Kuvvetler Ayrılığı’ ilkesi yerini ‘Kuvvetler Birliği’ ilkesine bırakıyor.
Özellikle
Yolsuzluk ve Rüşvet iddialarının ayyuka çıktığı bir dönemde böylesi bir yasa değişikliği,
Maalesef ki,
Yargıyı kontrol etme isteğinden başka bir anlam ifade etmiyor.
Bu yasayla;
Zaten güvenirliği aşınan,bağımsızlığı ve kararları çokça tartışılan Yargı,
Tamamıyla Yürütme’nin emrine veriliyor.
Böylesi bir değişiklik,
Tam ifadesiyle Demokrasimize bir ‘Sivil Darbe’dir.
Hükümetimiz sayesinde,
‘Askeri Darbe’lerden sonra ‘Sivil Darbe’yle de tanışmış olduk.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sı ne diyor.
“Yasama,Yürütme ve Yargı organları ayrı birer güç olarak kendi içlerinde özerktir…”
Anayasa’ya aykırı olan böylesi bir ‘Yasa’
Umalım ve dileyelim ki,
Anayasa Mahkemesinden dönsün…
Son Söz;
Yargı Bağımsızlığı Demokrasinin ‘olmazsa olmazı’dır…