Bana göre siyasetin ana hedefi;
"İnsan.." olmalıdır.
Siyaset;
’Dış politika’da sadece 'Nutuk..' atmak yerine.
GERÇEKLER üzerinden yürütülmelidir.
Söylemler eyleme dönüşmelidir.
Söylenenler mutlaka yapılmalıdır.
Gerçekleşmesi mümkün olmayan eylemler dillendirilmemelidir.
Ancak;
Böyle yapılırsa,
Dış alemde caydırıcı ve sözü dinlenir olunabilir.
Siyaset;
Asla yalan söyleme makamı değildir.
O makama gelenler,
Halka sadece ve sadece gerçekleri söyleyerek,
Halkta oluşan bu inancı kırmak zorundadır.
Türk siyasetinin;
Her kademesinin.
Genel merkezlerden,
Mahalle teşkilatlarına kadar "Arınması" “temizlenmesi” yeniden yapılanması lazım.
Siyaseti;
Ayak oyunu.
Dansözlük.
Yalan söylemek.
Adam satmak.
Samimiyetsizlik zanneden,
Yada bunların tamamını siyaset sanan,
Halktan kopuk,
Halka güven değil,
Endişe veren insanlardan.
Tavanda ve/veya tabanda.
Bu ülke siyasetinin acilen kurtulması gerekiyor..
Kaliteli,
İyi eğitim almış,
Halkın içinden,
Halkı;
Bilen,tanıyan,güven veren insanların teşkilatlarda görev almaları şarttır.
Bunun önünün açılması elzemdir.
Siyaset;
"HALKA RAĞMEN" değil.
"HALKLA BERABER" yapılmalıdır...
En önemlisi,
Siyasi partiler yasası mutlaka değiştirilmelidir.
Partilerde HALK ile Vekili arasındaki bağ tekrar kurulmalıdır.
Her ilde;
Milletvekili adaylarını parti delegeleri seçmelidir.
Partilerde lider sultası son bulmalıdır.
Liderin değil HALKIN vekilleri Meclise girmelidir.
Halkın Meclisinde;
Liderin "ağzına" bakan değil.
Seçmenin "GÖZÜNÜN" içine bakan vekiller olmalıdır.
Siyaset;
Oy uğruna,
Seçmeni kendi etrafında kilitlemek adına.
Halkı kutuplaştırıp bölmeye yönelik değil,
Birleştirip bütünleştirmek amacıyla yapılmalıdır.
Son Söz;
“Bize,Vicdansız çağın vicdanı olabilecek samimi yöneticiler lazım..!”