Erzurum'da 381 yıllık köprü, definecilerin hedefi oldu

Erzurum'da 381 yıllık köprü, definecilerin hedefi oldu

Erzurum'da Fırat'ın kolu Karasu üzerine Dördüncü Murat'ın 1635'deki Revan seferine giderken yaptırdığı Karaz Köprüsü, definecilerin hedefi oldu.    Köprünün hemen yanında tarlası bulunan Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği Başkanı Nazmi Ilıcalı, "Köprüler yapılırken, onarımları için bir ayağına bir miktar altın konulduğu yolunda efsaneler anlatılıyor. Yıllardan beri bu efsaneye inanlar, tarihi köprüleri delik deşik ettiler. Bunlara 'dur' diyecek kimse yok mu?" diye sordu.   Erzurum Havalimanı yakınında, Karasu Nehri üzerinde 35 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde ve 8 kemerli taşköprü çevresinde geceleri dedektörlerle dolaşanlar, yanlarında getirdikleri kazı makineleri ile tarihi yapının çevresinde koca çukurlar açıyor. Merkez Aziziye İlçesi'ne bağlı Kahramanlar Mahallesi'yle kırsaldaki yerleşim birimlerinin Erzurum- Erzincan karayoluna ulaşımlarını sağlayan köprüden her gün bir ya da birkaç taş sökülüyor. Definecilerin çıkardığı taşlar, daha sonra köylüler tarafından alınarak ev ya da ahır inşaatında kullanıyor.   'BİR AYAĞINA ALTIN KONULDUĞU' efsanesi   Köprünün hemen yanında tarlası bulunduğu için, yıllardan beri Karaz Köprüsü'nün tahrip edilişine üzülerek tanık olduğunu belirten Doğu Anadolu Tarımsal Üreticiler ve Besiciler Birliği Başkanı Nazmi Ilıcalı, ilgililere yaptığı şikayet ve başvurulardan şimdiye kadar bir sonuç alamadığını söyledi. 'Erzurum'da organik tarımın öncülerinden olan Nazmi Ilıcalı şunları anlattı:   "Köprüler yapılırken, onarımları için bir ayağına bir miktar altın konulduğu yolunda efsaneler anlatılıyor. Yıllardan beri bu efsaneye inanlar, tarihi köprüleri, çeşmeleri delik deşik ettiler. Her definecinin elinde bir harita var. Şimdi burada da birileri haritaya ya da krokiye bakarak kazı yapıyor. Köprünün üzerinde, yanında, altında taşların büyük bir bölümü defineciler tarafından çıkarılıyor. Yerine koyabilseler neyse. Taşlar yerine konulmadığı için bu kez cahil insanlar, o taşları alıp götürüyor. Böylece tarihi eserin özellikleri ortadan kalkıyor. Ayrıca son bir hafta içinde köprünün iki ayağında iş makineleri ile kazı yapılmış. Adam boyu çukurlar açılmış. Bunlara 'dur' diyecek kimse yok mu?"   Kadir Sabuncuoğlu/DHA