Ada, Köylülere silah dağıtıyoruz

Ada, Köylülere silah dağıtıyoruz

Koruculuk sistemi geri döndü Geçtiğimiz ay Pasinler ilçesinde meydana gelen terör saldırısının ardından alarma geçen güvenlik kuvvetleri, bölgede adeta kuş uçurtmuyor. Stratejik konuma sahip olan ilçede provokatif eylemler planlayarak Kürt Türk çatışması çıkarmak isteyen terör örgütünün saldırılarına karşılık gönüllü korucu sayısı artırılıyor.   Pasinler İlçe Emniyet Müdürlüğüne geçen 15 Ağustos günü bir grup terörist tarafından roketatarlı saldırıda bulunulmuş, güvenlik kuvvetlerinin anında karşılık vermesi sonucu saldırı kayıp vermeden atlatılmıştı. Üç kişi oldukları tespit edilen terörist guruba yönelik yapılan operasyonda Barış Kahraman isimli militan silahları ile birlikte sağ olarak ele geçirilmişti. PKK’nın saldırısına tepki gösteren vatandaşlar, Erzurum- Kars- Ağrı karayolunu ulaşıma keserek, protesto gösterisi yapmıştı. O tarihten itibaren emniyet tedbirlerinin üst seviyeye çıkarıldığı ilçede gerginlik hakim.   Kaymakam ilk kez konuştu   Pasinler Kaymakamı Ali Ada yaşanan olaylardan sonra ilk kez Pusula’ya konuştu. Vatandaşların duyarlılığı ve polise gösterdiği dayanışmanın takdire şayan olduğunun altını çizen Kaymakam Ada, “Bu bölgede çatışma ortamı hazırlanıyor. Kürt ve Türk birbirine düşürülmeye çalışılıyor. Terör örgütü her dönem birilerinin taşeronluğunu yapıyor. Örgütün burada karışıklık çıkarmak istemesinin sebepleri var. Geçmişte Şeyh Sait olayı neyse, Musul-Kerkük elimizden nasıl çıktıysa bugün de yapılmak istenen aynı. Bölgemizde 3 tane boru hattı var, 4.’sü yapılma aşamasında. Azerbaycan’dan çıkan doğalgaz Avrupa’ya bizim buradan taşınıyor. Enerji koridoru olan bölgemiz stratejik bir konuma sahip” dedi.   Vatandaş sağduyulu olmalı   İlçe halkının o gece polise desteğinin gururlarını okşadığını ifade eden Pasinler Kaymakamı Ali Ada,  “ Ancak güvenlik zafiyeti de oluştu maalesef.  Kalabalık vatandaş gurubu eline geçirdiği ne varsa gelip polisimize destek oldu. Buraya kadar güzel, ancak o kalabalığa ateş açılsa veya sağ olarak ele geçirdiğimiz teröristin üzerindeki bombalardan biri patlasa idi çok kötü olurdu. Bizim görevimiz öncelikle halkın can ve mal güvenliğini korumak. Ertesi gün yol kapama, lastik yakma eylemi de çok yanlıştı. Teröristler de yol kapatarak eylem yapıyorlar. Yolu kapattığımız zaman bizim onlardan ne farkımız olacak. O yoldan hastası olan da geçiyor acil işi olan da. Her Ağrı veya Kars plakalı araç terörist mi? Terör örgütünün yapmak istediği de bu zaten, vatandaşı birbirine düşürmek” diye konuştu.   Pasinler Erzurum’un nüvesi   Vatandaşlardan kendilerine istihbarat yönünde yardımcı olmalarını beklediklerini ifade eden Ada, “Ordumuz, jandarmamız ve polisimiz ile devletimiz güçlüdür. Birimlerimiz terörle mücadele etmek kapasitesinde ve kararlılığındadır. Vatandaşlar şüpheli durumları bizlere iletip, eşkâl, mekan, renk veya plaka gibi bilgileri anında haber versinler. Pasinler kültür bakımından Erzurum’un nüvesi. Bu bölgede güneyden göç eden, ekmeğinin peşinde olan vatandaşlar var ama dadaş nüfusu daha fazla. Örgüt Kürtlerden ayaklanmak için destek bekliyordu ama bekledikleri gibi olmadı. Amaçları Türkleri Kürtlere karşı kışkırtmaktı. Çünkü kışkırtınca, ‘bakın Türkler size yaşam hakkı tanımıyor, ama biz tanıyoruz’ diyeceklerdi. Umduklarını bulamadılar” dedi.   Silah dağıtıyoruz   Koruculuk sisteminin coğrafi yapı sebebi ile anında ulaşılamayan yerlerde güvenlik kuvvetlerine rehberlik etmesi için oluşturulan bir sistem olduğunu söyleyen Ada, “ Çatışmasızlık döneminde korucu olan köylerimizde silahlarını kendi isteği ile getirip teslim edenler vardı. Bunların bazıları 60 yaş üstü olan vatandaşlarımız. Biz kimseye zorla ‘silahını getir teslim et’ demedik. Sisteminin uygulandığı 14 köyümüzde 88 korucumuz vardı. Son zamanlarda yaşanan olaylardan sonra elimizdeki silahları prosedüre uygun şekilde dağıttık ve sayı 110 oldu. Hedefimiz sayıyı 200’e çıkarmak. Çünkü bir köyde en az 6 korucu olması gerekir. Bir korucu olursa hedef olur. İlerleyen dönemlerde bu sayıyı 12’ ye çıkarabiliriz.  İki çeşit koruculuk sistemi var. Geçici köy korucuları ve gönüllü köy korucuları, bölgemizde coğrafi konum itibari ile geçici köy korucusu bulunmamakta. Geçici köy korucuları devletten maaş alıyorlar ve operasyonlara katılıyorlar. Bazen günlerce evlerine gidemiyorlar. Gönüllü koruculuk sisteminde böyle bir şey yok. Polis sorumluluk alanlarında yaşayan vatandaşlarımız da silah istiyor ancak onlara vermiyoruz, zaten polis bölgesinde korucu olmaz. Gerek te yok, ilçede polis o vatandaşları koruyor zaten. Silah verdiğimiz gönüllü korucularımız köylerde, jandarma bölgelerinde yaşıyorlar. Onların asli görevi herhangi bir saldırı durumunda öncelikle bizlere haber vermeleri ve güvenlik güçlerimiz olay yerine gidene kadar silahları ile kendilerini korumaları.  Geçici köy korucuları gibi operasyonel değiller yani” dedi.   24 saat elleri tetikte   Terör örgütünün hedefinde olan bölge geçmişte teröre birçok kurban vermiş. 30 Ekim 1993 tarihinde Çiçekli köyüne saldıran teröristler, 6 vatandaşımızı şehit etmişti. Yaşanan acılar hafızalardaki yerini korurken, tarihin tekerrür etmemesi için eller tetikte. Pasinler ilçesine bağlı Otlukkapı köyü bunlardan biri. Güvenlik gerekçesi ile isimlerini gizli tutuyoruz.  Kaymakamlığın verdiği uzun namlulu silahlardan alan vatandaşlar 24 saat köylerini koruyorlar. Köyün giriş çıkışları ile hakim tepeleri tutan gönüllü korucular gece gündüz demeden nöbet tutuyorlar. Zaman zaman devriye atarak civarı kolaçan eden gönüllü korucuların devletten beklentileri geçici köy korucusu statüsüne alınmaları. Gece nöbet tuttukları için gündüz işlerine bakamadıklarını belirten korucular, ” Güneydoğu’da olduğu gibi geçici köy korucusu olmak istiyoruz. Burası bizim yaşadığımız topraklar ve buraları korumak bizim görevimiz. Ancak geçimimizi de sağlamamız gerekiyor” diye konuştular. Kaynak : Gazete Pusula